Güneydoğu Anadolu’da faaliyet gösteren bir şubenin sorunlu bir kredi
işlemi olur. Kredi tahsil edilemez ve temerrüde yani gecikmeye düşer. Şubenin
karlılığını olumsuz etkileyen ve aynı zamanda performans anlamında da olumsuz not
almasına neden olan bu durumdan dolayı şube müdürü yanına pazarlamacısını alıp
müşteriyi ziyarete gider.
Öncelikle sıcak başlayan sohbet esas konuya gelindiğinde biraz
soğumaya başlamıştır. Bundan sonrasını dinleyelim:
Şube müdürü “Efendim her şey için teşekkür ederiz. Biz vaktinizi fazla
almadan konuya gelelim. Biliyorsunuz bizim bankadan geçen zaman içerisinde
birçok kredi kullandınız ve bunların ödemelerini gerçekleştirdiniz. Fakat son
kredi kullanımında yapılması gereken ödemeler gecikti ve bundan dolayı
özellikle genel müdürlük tarafından çok ciddi baskı altına alındık. Bu konuda
sizden geciken ödemelerinizi yapmanızı rica edeceğim.”
Müşteri “Müdür bey, ödemelerimizi yapacağız. Neden bunu bu kadar sorun
haline getirdiniz?”
“Efendim biz de biliyorsunuz bu bankanın çalışanlarıyız, bize ne
deniyorsa onu yapmaya çalışıyoruz. Elbette müşterimiz ile böyle bir ortamda
karşılaşmak istemeyiz ama maalesef bu konuları da çözmemiz gerekiyor.
Ödenemeyen her krediden dolayı bankamız bir karşılık yazmaya başlıyor. Bundan
oluşan zarar da şubemizin karını azaltıyor.”
“Bu sene de kar etmeyiverin, bugüne kadar ettiklerinize sayarsınız”
“Öyle şey olur mu? Biz sonuçta kar etmek üzere faaliyet gösteriyoruz,
eğer kar edemezsek bize mevduatlarını yatıran hesap sahiplerine nasıl uygun
getiriler sağlayabiliriz?”
“Müdür Bey, sonuçta ne demek istiyorsun?”
“Demem o ki, bizim bu krediyi tahsil etmemiz lazım. Eğer edemezsek
teminata aldığımız ipoteği nakde döndürmek için icra yoluna gitmek durumunda kalacağız.
Bunu ne siz istersiniz, ne de biz isteriz…”
“Yani sen benim bu evimi haczedeceksin öyle mi?”
“Yapmak istenmiyoruz ama başka çare kalmazsa maalesef öyle olacak”
“Yani beni buradan atacaksın öyle mi?”
“Dediğim gibi bu benim kararım değil, ama bu süreç bu şekilde
işleyecek…”
“O zaman artık misafirlik bitti müdür bey”
“Ne demek istiyorsunuz?”
O sırada elini arka cebine doğru götürüp masanın üzerine bir silah
koyar
“Hadi bakalım şimdi gelin”
“Ama bu şekilde davranmanız çok yanlış. Siz beni tehdit mi
ediyorsunuz?”
“Bilmem sence ne yapıyorum?” …
Hiç yorum yok:
Yorum Gönderme
Merhaba kıymetli okuyucularım,
Yorumları denetlemeden siteye koyamıyorum. Maalesef uygun olmayan içerikler paylaşan kullanıcılar oluyor ve bunun siteyi ziyaret eden insanları olumsuz etkilemesini istemiyorum. Vaktimin darlığından her zaman yorumlarınıza da yanıt veremiyorum. Anlayışınız için teşekkür ederim.