Kıymetli okurlar merhaba,
Bugün sizlere nakit yönetimini iyi yapamayan bir firmanın yaşadığı olayları anlatacağım. Bundan 10 yıl kadar önce bir işletme yatırım yapmak için bir bankaya gider. Aslında işletme sektöründe bilinen, sayılan bir kurumdur ve temel faaliyetlerine de devam etmektedir. Bu işletme sağlık sektöründe faaliyet göstermekte ve yeni bir hastane yatırımına gitmek istemektedir. Bu niyetle sağlık kurumu yetkilisi şubeden içeri adım atar ve müdür beyin odasına yönelir. Bundan sonra olan olayları aşağıdan takip edelim.
Sağlık kurumu yetkilisi: “Merhaba müdür bey, nasılsınız?”
Şube Müdürü: “Oo hoşgeldiniz siz nasılsınız? İşler nasıl?”
“Çok şükür işler yolunda, insanlar artık özel hastanelere iyice
alıştılar. Pek çoğunda da biliyorsunuz sağlık sigortası var. Zaten SGK ile de
anlaşmamız var. O sebeple SGK lılar da bizi tercih ediyorlar. İşlerimiz fena
sayılmaz.”
“Harika, size nasıl yardımcı olabilirim?”
“Müdür Bey biz yeni bir yatırım düşünüyoruz. Yalnız öyle çok uzun vadeli
bir kredi kullanmak istemiyoruz. Sadece kredinin 1.yılın sonunda tek ödeme ile
kapatılmasını rica ediyoruz.”
“Anlıyorum, peki nasıl bir yatırıma gideceksiniz?”
“Yatırım şöyle olacak, aldığımız yeni arsa üzerine yeni bir hastane
kuracağız.”
“Peki, ne kadar zamanda tamamlamak niyetindesiniz?”
“Sanıyorum 3 yılda faaliyete alabiliriz”
“Peki, ama ilk yıl sonunda ödemeyi nasıl yapacaksınız?”
“1.yılın sonunda mevcut işlerimizden elde ettiğimiz nakitle bu krediyi
kapatmayı planlıyoruz”
“Anlıyorum, bu durumda yatırımdan elde edilen nakit ile değil, sizin
dışarıdan getireceğiniz nakit ile bunu tamamlayacaksınız değil mi?”
“Evet”
“Bu aslında pek tercih ettiğimiz bir yöntem değil, biz mevcut yatırımın
bu işi ileride kendisini finanse etmesini bekleriz. Size tavsiyem krediyi 6
yıla yayın, belki maliyetleriniz artar ama ilk 3 yılda az öder elinizi
rahatlatırsınız.”
“Bu durumda ilk yıllarda az ödeyeceğim ama ileriki yıllarda ödemediğim
yılların faizi üstüne eklenerek anaparamı büyütecek. Bu da elbette daha büyük
taksitler ile karşılaşmama yol açacak değil mi?”
“Evet, öyle olacak ama öbür taraftan şu anda mevcut ortamda
götürdüğünüz işleriniz bundan dolayı sıkıntı görmeyecek. Belki daha fazla ödeyeceksiniz
ama öbür taraftan bu ödemeleri işleyen bir hastanenin ürettiği nakitle
yapacaksınız”
“Hayır, ben böyle olsun istemiyorum. İlk yılsonunda hepsini kapatmak
istiyorum. Bunu yapabilecek nakit döngüm var.”
“Anlıyorum ama bu durumda ciddi bir risk altına gireceksiniz. Bu durumda
sizden ek teminatlar da istemem gerekecek. Sadece mevcut arsanızı ipotek alarak
devam edemeyeceğim.”
“Hayır dediğim gibi olsun istiyorum.”
“Peki, o zaman sizin dediğiniz gibi olsun”
Aradan bir yıl geçer ve müşteri yatırımının daha başında büyük bir ödeme ile karşılaşır. Bunu ödemek için güvendiği nakit döngüsü yeterince oluşmamıştır. Bu sebeple bankaya gider.
“Müdür Bey, nakdi ayarlayamadık. Sizden yapılandırma rica ediyorum. ”
“Yapılandırma yapmasına yapalım ama bunun maliyeti oldukça yüksek
olacaktır. Ayrıca ek teminatlar da talep etmemiz gerekecek. ”
“Nasıl yani, mevcut oranlardan yapılandırma yapamaz mıyız?”
“Maalesef, hatta artık riskli bir müşteri olduğunuz için sizden ek
teminat da almam gerekecek. Yoksa bu hali ile takibe geçmemiz ve arsanızı hacze
götürmemiz gerekecek”
“Size ek teminat veremem, diğer gayrimenkullerim üzerinde diğer
bankaların rehinleri var.”
Bu şekilde konuşmalar devam eder ve yapılandırma yapılamaz. Artık bu
sağlık kuruluşu maalesef yok. Bunun sebebi de hırslarına kapılan ve kredi vadesi
ile uyumlu bir yatırıma girmeyen bir işletme sahibi…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönderme
Merhaba kıymetli okuyucularım,
Yorumları denetlemeden siteye koyamıyorum. Maalesef uygun olmayan içerikler paylaşan kullanıcılar oluyor ve bunun siteyi ziyaret eden insanları olumsuz etkilemesini istemiyorum. Vaktimin darlığından her zaman yorumlarınıza da yanıt veremiyorum. Anlayışınız için teşekkür ederim.