Bugün sizlere son dönemlerde okuduğum ünlü futurist Martin Ford'a ait olan Robotların Yükselişi adlı kitaptan bahsetmek istiyorum. Kitabı benden önce okuyanlardan 'dehşete düştüm', 'korkunç bir kitap' gibi geri bildirimler alınca ben de bir hayli meraklanmıştım. Bu sebeple kitabı okumaya karar verdim.
Öncelikle kitapla ilgili şunu söyleyebilirim ki, az çok teknoloji ile ilgilenen, yapay zeka hakkında fikir üretmeye çalışan birçok insan için kitapta büyük süprizlere yol açacak bir ayrıntı olduğunu düşünmüyorum. Sadece konuya daha ciddi eğilmek anlamında bizlere fayda sağlayabileceğine inanıyorum.
Kitap genel hatları ile hepimizin işini kaybedeceğini söylemeye getiriyor. Hatta rutin işleri yapanlar değil, idari işleri yapanların da işlerini kaybedeceklerini ifade ediyor. Bunu zaten birçok yerde duyuyoruz. Yalnız kitap şunu da belirtmekten geçemiyor ki, yaşanan teknolojik gelişmeler hep insanoğluna fayda sağlamış. Teknolojik gelişmeler ile bu teknolojileri kullanmayı bilen insanların değeri artmış ve vasıflı hale gelmişler. Örneğin eskiden pamuk tarlasında pamuk toplamak gibi herkesin yapabileceği bir işi yapan insandan tarlayı traktör ile hasat eden insana geçiş olmuştur. Yeni tip insan traktör kullanmayı bilen becerikli bir insandır. Bu sebeple de değeri ve maaş beklentisi artmıştır.
Öbür taraftan kitapta bugün için hayal edilmesi bile zor olan birçok işi makinelerin yapabileceği bir dünyadan bahsedilmiş. Açıkçası bu belki bir gün olabilir ama akşamdan sabaha değil. O sebeple henüz canımızı sıkmak için çok erken. Bugün birçok rutin işi robotlara yaptırmaya başladık ama halen detaylarda insan zekasının, insan yeteneklerinin ve kısaca insan doğasının getirdiği mükemmellik geçerlidir. Bugün için en büyük sıkıntı aynı işi daha az paraya yapacak insanların veya pazarların varlığıdır. Yarın belki böyle olmayabilir ama bugün böyle.
Üretim sektöründe Robotların kullanılması müşteriler ile karşılıklı ilişkinin sınırlı olması dolayısı ile çok mümkün olabilir ama hizmet sektöründe Robotların kullanım alanları henüz müşteri ilişkilerinde gelişmiş gibi durmuyor. Öncelikle müşterinin yaşayacağı deneyimde görmek istediği en önemli konuları; samimiyet, güven, huzur vb. Robotların bu aşamada göstermeleri zor görünüyor. Örneğin birçok başarılı denemeye rağmen halen yaşlı hastalar kendilerini anlayamayan soğuk robotlar yerine kanlı canlı insanların kendilerine refakat etmesini istiyorlar.
Yapay zekada yaşanan büyük gelişme ileride birçok konuda makinelerin karar almaya başlayabileceğini gösteriyor. Bundan yaklaşık 20 yıl kadar önce dünyada ünlü satranç oyuncusu Kasparovun IBM in Deep Blue suna yenilmesi belki bir milattı. İlk defa makine insanı yeniyordu. Hem de zeka gerektiren bir oyunda, o oyunun en iyisini yenen bir makine vardı. Bu zamanın makineler lehine gelişmeye başladığını gösteriyordu. Sonra da IBM in Watson'u dünyaca ünlü bilgi yarışması Jeopardy i kazandı. Bu internet tabanlı bir veri tabanını kullanılan dilin anlamına göre tarayan ve doğru cevabı bulmaya çalışan bir algoritmaydı. Tüm bu gelişmeler beyaz yakalıların da işlerinin risk altında olduğunu gösteriyor. Hatta buna bir örnek de tıp dünyasından verilebilir. Dünyada birçok hekim var. Kendileri tıp makalesi yazıyor ve araştırma yapıyorlar. Fakat bir hekim bir konuda sorun yaşayınca bunun için bazı dergilerde arama yapıp kendi sorununu adresleme çalışıyor. Eğer bulabiliyorsa soruna bir çözüm üretebiliyor, eğer bulamıyorsa üretemiyor. Peki bir yapay zeka olsa, bir tıp sorunu ile ilgili tüm veritabanlarını araştırsa ve teşhisi kendi koysa nasıl olurdu? İşte böyle bir şey gerçek olduğunda hekimlerin de işleri tehlikede demektir.
Kitapta ileride bizleri bekleyen birçok yıkıcı konu hakkında da açıklamalar getiriliyor. Örneğin sürücüsüz araçların araç sahipliğini ortadan kaldıracağı gibi... Bunlara burada değinecek kadar konuyu uzatmak istemiyorum.
Kısaca özetlersem kitapta Terminatör filmindeki skynetin tüm insanlığı ele geçirmesi finaline kadar giden makineleşme konularına vurgular yapılıyor. Bunlar yapılırken de bazı zamanlarda öz eleştiri yapılıp; 'eğer herşey makineleşirse bu makine parçalarını tedarik eden ve programlayan küçük bir azınlık dışında herkesin işini kaybetmesi durumu oluşur ki o zaman geliri olmayan halk nasıl ürün ve hizmet talebinde bulunabilir' konusu açıkta kalıyor.
Bana sorarsanız insanlık her zaman bir gelişim halindeydi ve gelişirken buna adapte olmanın yollarını buldu. O sebeple insanlığın makineler tarafından ele geçirileceği fikri bana çok bilimkurgu geliyor. Öbür taraftan insanların eski uğraşıları ile ileride gelir elde etmeleri de kolay görünmüyor.Hepinize iyi okumalar dilerim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Merhaba kıymetli okuyucularım,
Yorumları denetlemeden siteye koyamıyorum. Maalesef uygun olmayan içerikler paylaşan kullanıcılar oluyor ve bunun siteyi ziyaret eden insanları olumsuz etkilemesini istemiyorum. Vaktimin darlığından her zaman yorumlarınıza da yanıt veremiyorum. Anlayışınız için teşekkür ederim.