Y nesli, 1980-1999 arası doğan 25 milyonu aşkın bir kitledir. Y neslinin en yaşlısı 35, en genci 16 yaşındadır. Kuşaklar arası farklılığın en çok hissedildiği nesil özelliğini taşır. Türkiye’de Y Kuşağı’nın %80’i kentlerde yaşıyor, 10 milyonu evli ve ağırlıklı olarak 25 yaş sonrası evlenmeyi tercih ediyorlar. Bu kuşağın aileleri çocuklarına çok düşkünler. Onların istekleri söz konusu olduğunda çok çabuk onların seviyelerine inebiliyor, sorunlarını halledebiliyorlar.
Rahatlarına düşkünler fakat çekingen değiller,
Emir almaktan hoşlanmıyor ve otoriteyi sevmiyorlar,
Hemen sorumluluk alıp, sonucunu görmek istiyorlar,
Aynı anda birden fazla iş yapmak istiyorlar,
Teknolojiye büyük oranda hakim ve hızlı öğreniyorlar,
Toplumun en çok tasarruf yapan kitlesi,
Gruplaşma ve akranlarına kendini kabul ettirme önemli olduğundan, sosyal gruplara katılıyor ve birlikte hareket ediyorlar.
Önceliği, %86’lık bir oranla ev sahibi olmak,
%86’sı iş yerinde güçlü bir unvana sahip olmak istiyor.
Sosyal medyayı etkin kullanıyorlar ve görüşlerini rahatlıkla dile getiriyorlar.
Y Kuşağı Neden Sosyal Medya Pazarlamasında Bu Kadar Etkili
Y kuşağını sosyal medya pazarlamasında hakim kılan en önemli özellikleri; ürün ya da hizmet satın alırken tavsiyeyi önemsemeleri ve deneyimledikleri ürün ya da hizmetler hakkında yorum yaparak şikayet ya da memnuniyetlerini belirtmeyi sevmeleridir. Tabi, tüm bunlar için sosyal medyayı aktif olarak kullanmaları en büyük etken. Massachusetts Üniversitesi’nin yaptığı araştırmaya göre;
%84’lük oran ile Facebook kullanıcıları, markaları yalnızca desteğini göstermek amacıyla takip ediyor.
%85’lik oran ile Twitter kullanıcıları, markaları kupon ve indirimlerden yararlanmak amacıyla takip ediyor.
Diğer nedenler ise; arkadaşı tarafından tavsiye edilmiş olması, markanın gün içindeki paylaşımlarını görmek ya da markanın ürün ya da hizmeti ile ilgili deneyimledikleri olumlu bir olaya bağlı olarak markayı takip ediyor.
Y Kuşağı Markalardan Ne Bekliyor?
Sosyal medya, web siteleri, arama motorları, arkadaşların önerileri, aile ve ürün inceleme web siteleri, Y kuşağının satın alma davranışını etkileyen faktörlerin başında geliyor. Bu durum, müşteri memnuniyeti sağlamayı öncelik olarak gören firmaların, WOM (ağızdan ağıza pazarlama) etkisinden faydalanmayı sürdüreceklerini ortaya koyuyor.
Y kuşağı üyelerinin %50’si arkadaşlarının onaylamadığı bir ürün ya da hizmeti satın almayacaklarını belirtiyor. Kuşak, çevresindekilerin önerilerine kulak verirken aynı zamanda çevresinde bulunan diğer bireylerin de satın alma davranışlarını etkiliyor.
Güvenilirliğe ve şeffaflığa önem veren Y kuşağı tüketicileri, teknoloji ve bilgiye oldukça hâkim olmaları dolayısıyla sürekli sorguluyor ve araştırıyor.
Y kuşağının %95’i düzenli olarak akıllı telefon kullanıyor ve internette diğer kuşaklardan çok daha fazla zaman harcıyor. Y kuşağının internet popülasyonu içindeki oranı %55’in üzerinde. Bu oranlar, mobil web sayfası ve mobil aplikasyonlara sahip olan şirketlerin ve markaların rekabette öne çıkacağını gösteriyor.
Y kuşağı, deneyimledikleri ürün ya da hizmetler hakkında yorum yaparak şikâyet ya da memnuniyetlerini belirtmeyi seviyor.
Y kuşağı e-posta ve SMS ile iletişim kurmayı yüz yüze görüşmeye tercih ediyor. Dolayısıyla, kişiye özel iletiler gönderen markalar müşteri bağımlılığı yaratacak.
Fikirlerine değer verildiğini görmek Y kuşağının kalbini kazanmakta büyük önem taşıyor.
Y kuşağı, herhangi bir markanın online özelliğinin bulunmamasını büyük eksiklik olarak görüyor.
Özgür ve dâhil edildiğini hissettiren, çok yönlü, basit, net, kolay anlaşılır, dürüst, şeffaf, samimi ve faydacı yaklaşımlar, Y kuşağına dokunan noktalar arasında öne çıkıyor.
Dünyada İş Gücü Payları
Türkiye’nin Yaratıcı Geleceği / Y Kuşağı adlı rapora göre, dünyada Y kuşağı, 2030 yılında işgücü içerisindeki en büyük paya sahip olacak. 2010 yılında Y kuşağının çalışan 463 milyonluk nüfus içerisindeki payı %22,5 olarak gerçekleşti. Yani 4 çalışandan 1’i Y kuşağı mensubu. 2030 yılına gelindiğinde iş gücündeki Y kuşağı sayısı 107,2 milyona ulaşacak. Bu iş gücünün %28’inin Y kuşağı olması demek.
Hazırlayan: Ela Erkan