Sevgili arkadaşlar merhaba,
Bugün sizlere bundan yaklaşık 30 sene önce yazılmış olan bir kitaptan almış olduğum notları aktaracağım. Kitabın adı “Beşinci Disiplin”. Kitabın yazarı olan Peter M.Senge, öğrenen organizasyonların kurulabilmesi için gerekli beş disiplini bu kitapta anlatıyor. Hep beraber aldığım notlara bir göz gezdirelim.
Öğrenen organizasyonun kurulabilmesi için gereken beş disiplin aşağıdaki gibi oluşmaktadır:
Kişisel hakimiyet veya kişisel ustalık: Bir organizasyondaki tüm işler temelde oradaki insanların bilgi birikimleri ile ortaya çıkmaktadır. İnsanlar işlerini daha iyi bilip bunları geliştirmek için daha fazla emek sarf ettiklerinde organizasyonlar da geleceğe dönük önemli kazanımlar elde etmektedir. Bu kapsamda yaptığı işi iyi bilen bir insan, içinde bulunmuş olduğu organizasyonun genel çıkarlarını öncelediğinde çok daha fazla fayda sağlayabilecektir.
Zihni modeller: İnsan, yapısı gereği yaşanan olaylar karşısında farklı yorumlar yapabilmekte ve içinde bulunulan durumlara farklı bakış açıları getirebilmektedir. Eğer bir organizasyondaki insanlar aynı sistemin bir parçası olduklarını bilip aynı amaca yönelik çalışabilirlerse bu organizasyon için oldukça faydalı olacaktır. Böylece insanlar arasındaki önyargılar ortadan kalkacaktır. Örneğin bir organizasyon yapılan bir hataya gelişim fırsatı olarak bakarken diğer bir organizasyon bunu bir felaket olarak yorumlayabilir. Doğaldır ki ilk organizasyon bundan fayda sağlarken ikinci organizasyon suçlu aramaya çalışacaktır.
Paylaşılan vizyonun oluşturulabilmesi: Organizasyonun bir vizyonu olmalıdır. Bu vizyon çalışanlar tarafından paylaşılmalı ve herkes yüreğinde buraya doğru gitmek için bir istek hissetmelidir. Çoğu zaman liderler vizyon sahibi olabilirler fakat çalışanlar bu vizyonu paylaşmak yerine kendilerine böyle söylendiği için bu vizyona yazılabilirler. Oysa olması gereken liderler ve çalışanların hep birlikte aynı vizyon etrafında buluşup aynı vizyon için emek sarf etmeleridir. Bu sebeple yazılma yani kaydedilme, isteyerek, tercih yaparak bir şeyin parçası olma sürecidir. Fakat bağlanmış olma sadece yazılma değil bir vizyonun gerçekleşmesinden kendini tümüyle sorumlu hissetme halini anlatır. Paylaşılan bir vizyon bu sebeple ancak sistem düşüncesi içinde kendini gerçekleştirebilir.
Takım halinde öğrenme: Bireysel öğrenme mutlaka önemlidir. Fakat her çalışan farklı bir öğrenme içine girdiğinde ilerleyen dönemlerde çalışanlar arasında farklar ve öncelikler oluşacaktır. Bu nedenle her çalışanın içinde bulunmuş olduğu takıma katkısı farklı olacaktır. Bunun yerine öğrenme bir takım faaliyeti haline getirilebilirse hem takımın amaçlarına hizmet eder hem de topyekün bir gelişmeyi sağlar. Takımlar yapmış oldukları hatalardan öğrenirler. Eğer organizasyon yapılan hataları gereğinden fazla cezalandırmıyorsa bu takımın daha farklı işler denemesini sağlayacaktır. Hatta bir görüşe göre iyi bir takım için yapılan hata yeterli cezadır.
Sistem düşüncesi: Sistem düşüncesi kendi dar bakış açımızdan çıkıp daha geniş bir çerçevede düşünebilmektir. Böylece bütünün görülmesi sağlanır. Bunun için çok fazla bilgiye ihtiyaç duyulduğu düşünülebilir. Fakat temel bilgilenme sorunu çok az bilgiden değil çok fazla bilgiden kaynaklanmaktadır. Neyin önemli neyin önemsiz olduğunun, hangi değişkenler üzerinde yoğunlaşılıp hangilerine daha az dikkat verilmesi gerektiğinin ortaya konması şarttır.
Sistem düşüncesi öğrenen organizasyonun beşinci disiplinidir. Bu düşünce olmadan diğer disiplinler çalışmamaktadır. Fakat sistem düşüncesi de potansiyelini gerçekleştirmek için diğer disiplinlere ihtiyaç duyar. Örneğin paylaşılan vizyon oluşturma uzun döneme bağlamayı teşvik eder. Zihni modeller, dünyaya bakış yollarımızdaki yetersizlikleri ortaya çıkarabilmesi için gerekli açıklığı sağlar. Takım halinde öğrenme, insan gruplarının bireysel perspektiflerin ötesinde yatan büyük resmi görebilme becerilerini geliştirir. Kişisel hakimiyet de eylemlerimizin dünyamızı nasıl etkilediğini sürekli olarak öğrenmeye yönelik kişisel dürtümüzü teşvik eder. Görüldüğü gibi sistem düşüncesi bunların birlikte çalışabilmesi ile birlikte oluşmaktadır.
İşletmelerin öğrenme yetersizlikleri de aşağıdaki hallerde görülür. Bunlar:
Pozisyonum neyse ben oyum: Organizasyonlarda insanlar sadece kendi pozisyonları üzerine yoğunlaştıklarında, tüm pozisyonların birlikte iş görmesi ile ortaya çıkan sonuçlar için pek sorumluk duygusuna sahip olmazlar.
Düşman dışarda: İnsanlarda işler ters gittiğinde bundan bir başkasını sorumlu tutma eğilimi vardır.
Olaylara takılıp kalma: Bugün hem organizasyonların hem de toplumların hayatta kalmasına yönelik birincil tehditler ani olaylardan değil yavaş ve tedrici kademeli süreçlerden gelmektedir. İnsanların düşünmesinde kısa dönemli olaylar ağır basıyorsa bir organizasyonda üretici öğrenme sürdürülemez.
Beşinci disiplinin yani sistem düşüncesinin bazı genel kabulleri vardır. Bunlar da aşağıda belirtilmiştir.
Bugünün problemleri dünün çözümlerinden gelir. Bugün etraflıca planlamadan yapılmış olan bir aksiyon ileride başka problemlerin doğmasına neden olabilir.
Ne kadar sıkı yüklenirseniz sistem sizi o şekilde geri atar. Sonuç almak için daha fazla efor sarf etmek ileride sistemi daha fazla yıpratıp daha kötü sonuçlar almamıza neden olabilir. Bu bataklıkta çırpınmak anlamına gelir.
Yapılan bir davranış kötü sonuçlardan önce iyi sonuçlar doğurur. Bu da insanların doğru karar verdiğini zannetmelerine neden olur.
Bir sorundan kolay çıkış aynı soruna geri götürür.
Tedavi hastalıktan kötü olabilir.
Daha hızlı daha yavaş olabilir. Bir işi daha hızlı bir şekilde başarmaya çalışmak başarısız olmaya ve tekrar başlamaya neden olabilir.
Küçük değişiklikler büyük sonuçlar üretir. En yüksek etkiye sahip olan değişiklikler bazen en az gözle görünenlerdir. Kaldıraç ilkesine göre en iyi sonuçlar büyük ölçekli çabalarla değil küçük iyi odaklanmış eylemlerde elde edilir.
Sevgili arkadaşlar umarım bu kısa özeti beğenmişsinizdir. Hepinize iyi okumalar dilerim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Merhaba kıymetli okuyucularım,
Yorumları denetlemeden siteye koyamıyorum. Maalesef uygun olmayan içerikler paylaşan kullanıcılar oluyor ve bunun siteyi ziyaret eden insanları olumsuz etkilemesini istemiyorum. Vaktimin darlığından her zaman yorumlarınıza da yanıt veremiyorum. Anlayışınız için teşekkür ederim.