Merhaba kıymetli
okurlarım,
Bugün sizlere son
zamanlarda okuduğum ve değişim yönetimine çok farklı bir açıdan yaklaşan Switch
adındaki kitabı özetlemek istiyorum.
“Switch” yani “Değiştir”
ismindeki kitapta değişimi başarmak isteyen yöneticilere hem bir yol öneriliyor
hem de bu yolda daha önce hangi liderlerin ne tür işler başardığı anlatılıyor.
Değişim kolay bir
süreç değildir. İnsanların, şirketlerin ve hatta ülkelerin değişime karşı
direnç gösterdiğini hep duymuşuzdur. Bunun en önemli nedeni yürek ile zihnin
birbiri ile çelişmesidir. Bireyleri etkilemek için sadece beyinlerine değil
yüreklerine de hitap etmek gerekir.
Kitapta değişim üç
bölümde ele alınmıştır. Bu bölümler; biniciyi yönlendirin, fili motive edin ve
yolu şekillendirin kısımlarıdır. Yazar burada kullandığı metaforlar ile bir
fili idare etmenin bir insan için kolay olmadığından hareket ederek insanın
beyni (binici) ile yapmaya çalıştığını kalbinin (fil) tasdik etmemesi durumunda değişimin olmayacağını
söylemektedir. Fil eğer kontrolden çıkarsa onu binici yönlendiremez. Eğer binici
ne yapacağına karar veremez ve işi tamamen filine bırakırsa o zaman insanın
duyguları bu işte başrolü oynayacaktır. Örneğin; bir diyet yapmaya
çalıştığınızda binici rasyonel olan ve yağlı atıştırmalıklardan uzak durmaya
çalışandır. Fakat fil sürekli bir kaçamak yapmak ister. Eğer binici bir kez
kontrolü elinde kaçırırsa o zaman fil devreye girer ve kontrolü alıp o atıştırmalıkları
yemesini söyler.
Binici derken insanların
rasyonel düşünme tarafları yani zihinleri kastedilmektedir. Binicinin
değişebilmesi için ona mantıklı şeyler gösterilmeli ve bunları zihni ile teyit
etmesi sağlanmalıdır. Biniciyi yönlendirmek için de yapılması gereken üç şey
vardır. Bunlar:
- Başarı noktalarını bulun:
-
Kritik hamleleri yazın
-
Varış noktasında yönlendirin
Başarı noktalarını
bulun kısmı ile başlayalım. Değişimi başarabilmek için öncelikle başarı
örneklerini bulmak gerekmektedir. Örneğin öğrencilerin bir kısmı okula geç
kalıyor ve onları okula erken gelmeye ikna etmek istiyorsak önce olumlu taraftan
işe başlamalı ve okula erken gelen çocukların bunu neden yaptıkları ortaya
çıkartılmalıdır. Daha sonra burada bulunan içgörü veya motivasyon diğer
öğrencilere de uygulanmalıdır. Bu maddenin şöyle bir etkisi de vardır ki; o da
insanlar başka yerde başarılı olmuş bir örnek yerine (yani ithal bir çözüm
yerine) kendi içlerinden bir çözüme daha yatkın olacaklardır. Binicinin korkunç
bir özelliği vardır. O da başa kürek çekmekten çok korkmasıdır. O sebeple eğer
karşısında birçok çözüm önerisi varsa o zaman statükoyu bozmak istemez. Bu
nedenle ona yol göstermek zorundayız. Ayrıca Binici her zaman büyük sorunlara
büyük çözümler bulmakla uğraşır. Oysa bazen büyük sorunların basit çözümleri olabilir.
Eğer başarılı olmuş süreçleri, uygulamaları inceler ve buradan basit de
olabilecek bir çözüm önerisi çıkarır sonra da insanlara gösterirsek o zaman kabul
etme eğilimleri artacaktır.
İkinci konumuz ise kritik
hamleleri yazmaktır. Binici eğer birçok alternatif arasında karar verme
durumunda kalırsa o zaman bir karar felcine uğrayıp en bildiği yola gidecek veya
tamamen karar vermeme eğilimi gösterecektir. Bu sebeple eğer binicinin doğru
karar vermesini istiyorsak o zaman ona doğru yapması gereken hamleler
noktasında yardımcı olmak ve bunu yavaş yavaş da olsa benimsemesini sağlamak
gerekiyor.
Binicinin ikna
edilmesindeki en önemli aşamalardan biri de varış noktasına yönlendirmektir.
Binici bir işi neden yaptığını her zaman merak edecektir. Bu nedenle varış
noktasını ona göstermek her zaman yararlıdır. Fakat bunun bir başka yararı da
vardır ki o da file bu yolculuğun neden sıkıntı çekmesine değer olduğunu göstermektedir.
Binici ile işimiz
bittiğine göre şimdi de file geldik. Fil aslında gönlümüzün istediği ve
içimizdeki duyguların bizi yönelttiği seçimlerdir. O sebeple eğer fil her zaman
devrede olursa; spor yapmayız, tüm hoşumuza gidenleri yeriz, işe gitmeyiz veya
geç gideriz vb. Bu nedenle fil tehlikelidir. Ama gereklidir de… Fili
yönetebilmek için önümüzde üç konu vardır:
-
Duyguyu bulun
-
Değişimi küçültün
-
Çevrenizdekileri geliştirin
Fili motive
edebilmek ve binici ile mutabık kalabilmesini sağlayabilmek için duyguyu
bulmalıyız. Fili motive eden duygudur. Öfke, umutsuzluk, coşku, korku,
mutluluk, şaşkınlık vb… Eğer insanlarda umut, öfke, korku, şaşkınlık gibi
duyguları yeri geldiğince hedefimize göre oluşturabilirsek o zaman fili motive
etmiş oluruz. Örneğin tehlikeli işler yapan işçilerin korkması doğru zamanda
doğru teknikleri kullanmaları için kendilerini motive edecektir.
Diğer bir konu da
değişimi küçültmektir. İnsanlar uzun ve yorucu bir değişim yolculuğuna kolay
kolay motive olmazlar. Vazgeçme eğilimine girerler veya hevesleri süreklilik göstermez. O zaman değişimi küçültmek ve her bir ilerlemeyi bir motivasyon unsuru
olarak göstermek gerekmektedir. Bu umudun artmasına sebep olur, umut da filin
yakıtıdır. Bu konuda verilen çok ilginç bir örnek vardır. Aynı oto yıkama
atölyesinde insanlara iki tip kampanya yapılmıştır. Birinci kampanyada
insanlara ücretsiz yıkama kazanmak için sekiz pul toplamaları gerektiği
söylenmiştir. Diğerinde ise iki pul önden verilerek toplam on pul
biriktirmeleri gerektiği söylenmiştir. Aslında teoride her ikisi de sekiz pul
biriktirmek üzere kampanyalardır. Fakat ikinci kampanya anlamlı olarak daha
başarılı olmuştur. Bunun sebebi insanların başlangıç noktasında bulunmaya göre
yolculuğa başlamayı daha motive edici görmeleridir. O zaman insanlara varış
noktasına düşündüklerinden daha kısa sürede ulaşabilecekleri üzerinden
motivasyon sağlanabilir. Kısacası gönülsüz bir fili harekete geçirmek
istiyorsanız değişimi küçültmeniz gerekir.
Çevrenizdekileri
geliştirin ile devam ediyoruz. Değişimi birlikte başaracağınız insanları
geliştirmelisiniz. Bunu yapmadan önce bilmemiz gereken iki temel karar verme
modelinden bahsedelim. Bunlar sonuçlar modeli ve kimlik modelidir. Sonuçlar
modelini hepimiz biliriz. Analitik ve rasyonel olarak en doğru, en karlı ve en
az riskli olanı seçme eğilimindeyiz. Sonuçlara göre karar veren insanlar
maliyet ve faydaları tartar ve bir sonuç bulurlar. Oysa kimlik karar verme
modelinde ise bir karar alırken insanlar şunu sorar: Ben kimim? Ne için bunu
yapıyorum? Bunun anlamı ne? Örneğin bir insanın bankalar arasında en yüksek
faiz veya kar payına parasını yatırması sonuçlar modeli ile açıklanabilir.
Fakat o insanın faiz hassasiyeti varsa ve bu onun için önemli ise mevduatı için
fiyat beklentisini bir tarafa bırakıp faizsiz bir yatırım enstrümanına yönelecektir.
Bu durumda değişim eğer bir kimlik meselesi haline getirilebilirse başarılı
olabilir.
Son olarak da yolu
şekillendirmek gerekmektedir. Biniciye değişimin nedenlerini anlattıktan, fili
de motive ettikten sonra artık gidilecek yolun kolaylaştırılması gerekmektedir.
Bunun yapılabilmesi için de aşağıdaki yöntemler kullanılır:
-
Çevreye ince ayar yapın
-
Alışkanlıklar inşa edin
-
Sürüyü toplayın
Çevreye ince ayar
yaparken doğru davranışı kolaylaştırmak, yanlış davranışı da zorlaştırmak gerekir.
Örneğin zil çaldığında kapanan kapılar, araç park haline geçmeden
çıkartılamayan anahtarlar vb. hep bu değişimi kolaylaştırmak için doğru
davranışı yerleştirmeye yönelik adımlardır.
Alışkanlıklar inşa
etmek konusuna bakalım. Sadece bir şeyi yapma zamanını ve yerini hayal ederek
bir işi yapmak daha kolay hale getirilebilir. Bunlara davranış tetikleyici
denir. Örneğin spor salonuna gitmek için akşamdan ayakkabıları ayarlamak
faydalı olabilir. Konferansa giden çalışanlarınıza uçakları havalandığında
gittikleri konferansın notlarını yazmalarını istemek böyle bir davranış
olabilir. Ayakta toplantı yaparak toplantıları daha hızlı bitirmek de böyle bir
davranış tetikleyici olabilir.
Son olarak da sürüyü toplayın konusunu ele
alalım. İnsanlar genellikle davranışlarını içinde bulundukları topluma uygun
hale getirmeye gayret ederler. O sebeple eğer olumlu bir alışkanlığı yaymak
istiyorsak o zaman insanların genelinin bunu yaptığını topluluğa söylemek
yapmayanlar üzerinden bir etki bırakacaktır.
Evet arkadaşlar,
biliyorum uzun bir yazı oldu ama kitap hakikaten detaylı ve güzel örnekler ile
bu konuları anlattığından ancak bu kadar kısaltabildim. Eğer sabredip buraya
kadar okuduysanız bu kitaptan da fayda sağlayabilirsiniz demektir. O sebeple bu
kitabı alıp baştan sona okumanızı tavsiye ederim.
İyi çalışmalar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Merhaba kıymetli okuyucularım,
Yorumları denetlemeden siteye koyamıyorum. Maalesef uygun olmayan içerikler paylaşan kullanıcılar oluyor ve bunun siteyi ziyaret eden insanları olumsuz etkilemesini istemiyorum. Vaktimin darlığından her zaman yorumlarınıza da yanıt veremiyorum. Anlayışınız için teşekkür ederim.