Kıymetli
okuyucular merhaba,
Bugünkü
yazımda daha çok Bankaların gelecek dönemdeki ilgi alanlarına değinmeyi tercih
ettim. Bu nereden aklına geldi derseniz, bu hafta Efma ile Infosys Finacle
tarafından 47 ülkeden 108 katılımcı ile yapılan anketin sonuçlarına göre hazırlanan
“Bireysel Bankacılıkta İnovasyon-2014” başlıklı araştırma elime geçti. Açıkçası
raporda yer alan bazı sonuçlar oldukça ilgi çekici. Ben de bundan hareketle
sizler ile ilgili raporu değerlendirelim istedim.
Öncelikle
2009 yılına göre 2014 yılında bankaların çok daha fazla inovasyona yatırım
yaptıkları ve stratejilerinde inovasyonun çok daha fazla yer edinmeye başladığı
anlaşılmaktadır. 2009 yılında bankaların sadece %13’ü inovasyona yaptıkları
yatırımı arttırırken bu oran 2014 yılında %84 olmuş. 2009 yılında Bankaların %37’sinin
bir inovasyon stratejisi varken bu oran şimdilerde %61’e çıkmış. Günümüz dünyasında
bankaların yeniliğe nasıl baktıklarını çok net gösteren bir tablo, değil mi?
Bankaların
arasında inovasyon temaları içinde mobil odaklı geliştirmeler %83 ile başı
çekerken, bunu big data %67, sosyal medya %63 ve oyunsallaştırma %31 ile takip
etmektedir. Bunlardan belki mobiliteyi veya sosyal medyayı tahmin etmek zor
olmayabilir ama özellikle big data ve oyunsallaştırma noktasında halen
bankalarımızın alacağı yol olduğuna inanıyorum. Özellikle kurumsal bir anlayışa
sahip Türk Bankacılık sektörünün oyunsallaştırmayı kabullenmesi bakalım ne
kadar sürecek?
![]() |
Inovasyon Şekilleniyor |
Bankaların
tehdit olarak algıladığı kurumlar arasında artık bankalar eskisi kadar yer
almıyorlar. Bankacılar tehdidi bankacılık piyasasından değil başka sektörlerden
özellikle teknoloji şirketleri, telekomünikasyon işletmeleri ve start-uplardan geleceğini
düşünüyorlar. Bunda da haksız sayılmazlar. Özellikle Apple, Samsung ve Google
gibi firmaların gittikçe gündeme gelen sosyal ve finansal çözümleri ileride bu
konuların daha fazla tartışılmasına sebep oluyor.
![]() |
Dış Tehditler |
Peki,
bankalar bu ortamda nerelere yatırım yapıyorlar diye sorduğumuzda karşımıza üç
önemli alan çıkıyor. Birincisi %89 ile kanallar (elbette ki ağırlıklı kısmı
şube dışı kanallar), ikincisi %78 ile müşteri deneyimi, üçüncüsü ise %70 ile süreçler
olarak ortaya çıkıyor. Burada şube dışı kanallara yapılan müthiş yatırımı
görmeden edemiyoruz. Bu yatırım aynı zamanda başka sektörlerin de oyuna dahil olmalarına
sebep oluyor. Örneğin yazılım şirketleri…
Bu
ortamda da bankaların yaşatmak istedikleri deneyimlerde de olgunlaşma
görülüyor. Örneğin bankaların %80’i müşterilerinin kanallar arasında benzer bir
deneyim yaşamasına gayret edeceklerini ifade ediyorlar. %70’i ise self servis araçların daha fazla
kullanılmasını isteyecek gibi görünüyor.
Bankalar
ankete verdikleri cevaplara göre ya inovasyon lideri ya da inovatörün en hızlı
takipçisi olmak istediklerini belirtiyorlar. Bankaların neredeyse yarısı (%49) inovasyonda
lider olmak istediklerini, %38’i ise hızlı bir takipçi olmak istediklerini
belirtiyorlar. Sadece %11’i birileri bir şey yapsın biz bir ara ilgileniriz
diyor (%11). Geri kalan %2 ise ne yapmak istediğinden emin değil.
Sonuç
olarak bankalar net bir şekilde inovasyonda rol almak istediklerini, geleceğin
trendlerini yakalamak noktasında yatırımlarını arttırmaları gerektiğini ifade
ediyorlar. Hatta rapora göre ülkemizin de içinde olduğu gelişmekte olan
ülkelerin birçoğunda (Brezilya, Güney Afrika gibi.) inovasyon konusunda ciddi
bir açlık göze çarpıyor. Günümüzde ülkemizde bu gelişmeleri yavaş yavaş
görüyoruz. İleride gelecek trendlerinin yakalanması noktasında daha büyük bir
inovasyon rekabeti bizleri bekliyor gibi görünüyor. Burada bazı bankalar lider,
bazıları takipçi bazıları da ilgisiz olacak. Sanıyorum lider olacaklar bir
yazarın aşağıdaki sözünü dikkate aldıkları için bunu kazanmış olacaklar:
Rüzgârın yönünü
değiştiremiyorsanız, yelkenlerinizi değiştirin
Yeni bankacılıkta
hepinize iyi değişimler…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Merhaba kıymetli okuyucularım,
Yorumları denetlemeden siteye koyamıyorum. Maalesef uygun olmayan içerikler paylaşan kullanıcılar oluyor ve bunun siteyi ziyaret eden insanları olumsuz etkilemesini istemiyorum. Vaktimin darlığından her zaman yorumlarınıza da yanıt veremiyorum. Anlayışınız için teşekkür ederim.