30 Eylül 2015 tarihinde İstanbul’da Four Seasons
Hotel’de Nesnelerin İnterneti (IoT) adında bir konferans gerçekleşti. Bu konferansta
aldığım bazı notları sizlerle bu yazıda paylaşmak istedim. Öncelikle
organizasyonun çok güzel düşünüldüğünü, konuşmacıların da oldukça ilgi çekici
konulara değindiklerini söylemek isterim. Konuşmalardan aldığım notlara
gelirsek;
Nesnelerin interneti ile birlikte gelecek yeni
ortamda maliyetlerin düşmesi ve yeni yönetim yaklaşımlarının şekillenmesi ile firmaların
%80’inin finansal anlamda sorun yaşayacağı öngörülüyor. Bu neredeyse şu demek;
firmaların üçte ikisi mevcut pozisyonlarını kaybedecektir. Bir başka yoruma
göre de 2018’de nesnelerin internetinin %50’sine hükmedecek şirketler en fazla
3 yıllık olacak. Bu şu demek 2015 yılı itibari ile bu şirketler daha kurulmadı.
Dünyanın yaşadığı devrimlere bakıldığında; ilk
devrimin buhar devrimi olduğu ve böylece makinalaşmanın başladığını, ikinci
devrimin elektrik devrimi olduğu böylece büyük üretimlere başlandığını, üçüncü
devrimin bilgisayar ve internet olduğu böylece insanların bilgiye çok hızlıca
eriştiğini ve son olarak da nesnelerin internetinin bir devrim olduğunu böylece
herkesin ve her cihazın birbiri ile önümüzdeki dönemde bağlantılı olacağını
söylemek gerekiyor.
Gelişimler tarihine bakıldığında artık hayallerin
gerçeğe dönme süresinin oldukça düştüğü anlaşılıyor. Ezelden beridir insanlar uçmak
istedi ama bu belki son yüzyılda geçerli hale gelebildi. İnsanlar daha fazla bilgiye
ulaşmak istedi bu daha kısa sürede gerçekleşti. Şimdi insanlar akıllı nesnelere
hükmetmek ve onları kullanmak istiyorlar, bu da çok yakında gerçekleşecek.
Hatta gerçekleşmeye başladı bile.
Peki, nesnelerin interneti ne alanlarda
kullanılacak?
Bu konuda verilen en standart örnek, eğer evde
domatesiniz biterse buzdolabınız manava bir bildirimde bulunacak ve manav sizin
banka hesabınızdan bu tutarı çekip (veya kredi kartınızdan) size akşama
domatesi gönderecek. Bu sistemi aslında siz yönetmeyeceksiniz. Bir kere genel
ayarları yapacaksınız diğer operasyonel işleri makinaya devredeceksiniz.
Nesnelerin interneti eğer her şeyi yaparsa peki biz
insanlara ne iş düşecek? Bizler işsiz mi kalacağız? Bu konuda şöyle bir
sınırlama yapmamız lazım. Bizler daha çok fikir işlerini yapacağız. Bizler düşüneceğiz,
kas işlerini ve operasyonel işleri makinalara devredeceğiz. Akşam evimize
ilerlerken evimizdeki bir robot mutfakta bizim sevdiğimiz bir yemeği alıp
mikrodalgaya atacak, mikrodalga bunu bizim her zaman eve gelme zamanımıza uygun
şekilde pişirecek ve bizleri hazır bir akşam yemeği bekliyor olacak.
Peki bu kadar mı? Tabii ki hayır. Örneğin Alzheimer
hastalarının aldığı ilaç doktora otomatik olarak bildirilecek, hastanın durumu
uzaktan izlenecek, sıkıntılı bir durumda daha hızlı aksiyon alınacak. Bir süt
işletmesi olduğunuzu düşünün. Soğuk zincirin halkalarının bozulmasını
istemezsiniz. Yoğurt taşıyan araçların uygun ortamda olup olmadığı, perakendecilerin
buzdolaplarının yeterli ısıda olup olmadığı hep uzaktan yönetilebilecek. Bu bir
şekilde yapılmaya başlandı ve gelişerek devam edecek.
Peki aldığımız ilaçlar. Hepsi standart dozlardadır.
Bunlar uzaktan yönetim ile gerektiği kadar vücuda verilecek. Gereksiz kısmı
verilmeyecek. Böylece insanlar üzerindeki olumsuz etkisi azaltılacak. Hatta ilacın
olumlu etki edip etmediği kan değerleri vb verilerden anlık takip edilebilecek.
Nesnelerin interneti aynı zamanda akıllı
algılayıcıların da olmasını gerekli kılıyor. Mesela Odeabank digital signage
ekranlarına müşteriye hizmet veren görevlilerin gülümseyip gülümsemediğini
algılayan bir sistem yüklemiş.
Tabii bunun olabilmesi için internet hızının da
artması gerekiyor. Bu da gerçekleşiyor. Örneğin bugün itibari ile bir ABD
ailesinin internet ortamına yüklediği video tüm 2008 internet trafiğinden fazla
olabiliyor.
Size günün kısa bir özetini vermeye çalıştım. Umarım
faydalı olmuştur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Merhaba kıymetli okuyucularım,
Yorumları denetlemeden siteye koyamıyorum. Maalesef uygun olmayan içerikler paylaşan kullanıcılar oluyor ve bunun siteyi ziyaret eden insanları olumsuz etkilemesini istemiyorum. Vaktimin darlığından her zaman yorumlarınıza da yanıt veremiyorum. Anlayışınız için teşekkür ederim.