1980 ve 1995 yılları arasında doğmuş olanların içinde yer aldığı Y kuşağının neyi istediği, neye önem verdiği ve yani bakış açıları, markalar açısından pazarlama stratejilerini gözden geçirmeleri anlamında büyük öneme sahip. Yaşları 18 ile 33 arasında olan bu kitle, 2025 yılı itibarıyla çalışan nüfusun yüzde 70′ini oluşturacak ve 2018 itibarıyla bir önceki nesilden daha fazla harcama gücüne sahip olacaktır. Tarihteki en fazla çeşitliliğe sahip ve en eğitimli olan bu nesil dünyadaki 7 milyar nüfusun 1,8 milyarını oluşturuyor.
2012 yılını kapsayan ve “8095″ isimli çalışmasında Y kuşağını değerlendiren halkla ilişkiler ve iletişim ajansı Edelman‘ın araştırmayı gerçekleştirdiği 11 ülke arasında Avustralya, Brezilya, Kanada, Çin, Fransa, Almanya, Hindistan, Arap Emirlikleri, İngiltere ve ABD ile beraber Türkiye de yer alıyor.
Araştırmada ilk göze çarpan noktalardan biri Y kuşağının çevresindekilerin satın alma alışkanlıklarını etkileme konusundaki özgüvenidir. Buna göre katılımcıların yüzde 74′ü etrafındakilerin satın alma fikirlerini yönlendirebileceğini düşünüyor.
Raporda Y kuşağının üç önemli global trende önderlik yaptığı belirtiliyor:
· Kentleşme: 2050 yılı itibarıyla insan nüfusunun yüzde 70′i kentlerde yaşıyor olacak. Bu da Y kuşağının kırsal değil tam bir kent kültürüne sahip olması demek.
· Deneyim: Y kuşağı satın alma alışkanlıklarında yaşadığı deneyime çok ama çok önem veriyor.
· Ebeveyn rolü: Kadınların daha çok para kazandığı, erkeklerin ise ev işlerine daha çok yardımcı olduğu bir nesil ile karşı karşıyayız. Roller değişiyor.
Araştırmadan Y kuşağına dair çıkan önemli ipuçları şu şekilde:
Türkiye’de Y kuşağının en büyük hedefi yüzde 86 ile “ev sahibi olmak” İkinci sırada yüzde 82 ile “iş yerinde güçlü bir unvana sahip olmak” ve üçüncü sırada yüzde 80 ile “yüksek maaşlı bir işte çalışmak” geliyor.
· 11 ülkenin toplamında Y kuşağı üyeleri arasında kendi işini kurmak isteyenlerin oranına bakıldığında yüzde 76 ile Türkiye birinci sırada yer alıyor. Arkasından ise yüzde 65 ile Brezilya ve yüzde 61 ile Çin geliyor. Fransa’da bu rakam yalnızca yüzde 30.
· Dünya geneline bakıldığında Y kuşağının sağlıkla ilgili ürün ve hizmetlerde yüksek miktarda ödeme yaptığını ve ama kıyafet ile güzellik/bakım harcamalarında ise en az miktarda ödeme yaptıklarını görüyoruz.
· Türkiye’deki Y kuşağının % 66’sı sosyal alışverişe inanıyor ve sevgilileri, arkadaşları veya aile bireyleri ile alışverişe çıkıyor. 11 ülkenin toplamında bu oran yüzde 65.
· Türkiye’deki Y neslinin yüzde 48′i ailelerinin, büyükanne veya büyükbabalarının ve kendilerinden daha genç aile üyelerinin satın alma kararlarını etkilediğini düşünüyor.
· Türkiye’deki Y kuşağının yüzde 55’i yeni trendleri en çok arkadaşlarından, yüzde 49’u ise ailelerinden öğrendiklerini belirtiyor.
· Ülkemizdeki Y nesli gençlerin yüzde 78’i markaların geziler, eğitimler, koçluk gibi aktivitelerle onlara farklı deneyimler sunmasını, yüzde 76’sı ise markaların burs vs. gibi yollarla kendilerini finansal olarak desteklemesini istiyor.
· Türkiye’de Y neslinde yer alan her dört kişiden üçü markalarla yaşadıkları iyi veya kötü deneyimleri paylaşma gerekliliği hissediyor.
· Çin’deki gençlerin yüzde 98’i, Almanya’dakilerin yüzde 82’si ve Hindistan’dakilerin ise yüzde 84′ü ülkelerinin dünyada etkili olduğunu düşünüyor. Türkiye’deki Y kuşağının ise yalnızca yüzde 62′si Türkiye’nin dünya arenasında etkili olduğunu görüşüne sahip.
Bankacılıkta Sosyal Medya Kullanımı
Araştırmaya katılanların yüzde 39’u sosyal medyayı bankayla ilgili olarak genel bilgi almak için kullanırken, bu durumu yüzde 32’lik bir oranla şikayet etme amaçlı kullanım ve yüzde 31’lik oranla yardım alma ve banka çalışanıyla iletişime geçmek için kullanım yer alıyor. Çıkan sonuçlara göre, bankaların ürün ve hizmetlerini sosyal medya üzerinden paylaşmaları, ankete katılanlar tarafından çok fazla ilgi görmüyor. Bankaların tasarruf hakkında verdikleri ipuçları, katılımcıların bankalardan beklentileri arasında listenin en yukarısında yer alıyor. Katılımcıların yüzde 70’i ise bankaların, sosyal medyayı kullanarak tasarruf ipuçları vermesi gerektiği konusunda hem fikir.
Genç nüfusta ödemelerin sosyal medya aracılığıyla yapılması beklentisi yüksek. Romanya’da gençlerin yüzde 57’si, Türkiye’de yüzde 51’i “Bankaların ödemeleri sosyal medya aracılığıyla mümkün kılmasını bekliyorum” ifadesine katılıyor. Araştırmanın gerçekleştirildiği 12 Avrupa ülkesinde bu ifadeye katılan gençlerin ortalaması yüzde 33 iken, Hollanda, Fransa ve Avusturya’da gençlerin tutumunun farklı olduğu ortaya çıkıyor. Günümüzde birçok banka gençlere yönelik kredi kartları ve banka kartları geliştirmişlerdir. Bunlardan aylık veya yıllık herhangi bir komisyon almadan yapmaktadırlar.
SONUÇ VE ÖNERİLER
Y Kuşağı günümüzde ve gelecekte önemli bir kitleyi oluşturmaktadır. Bu kitle sosyal medyayı ve interneti çeşitli nedenlerle çok sık kullanmaktadır. Sosyal medya ile entegre ürünler geliştirilmelidir.
Türkiye’de Y kuşağının en büyük hedefi yüzde 86 ile “ev sahibi olmak” tır”. Konut Finansmanı üzerine ürünler geliştirilmeye devam edilmelidir.
Y kuşağının sağlıkla ilgili ürün ve hizmetlerde yüksek miktarda ödeme yaptığı görülmektedir. Bireysel Sağlık Sigortası üzerine ürünler geliştirilmelidir.
Y Kuşağı evlerdeki diğer üyelerin fikirlerini ve kararlarını etkilemektedirler. Bunlardan dolayı genç bankacılık da yapılan bir kampanya bütün jenerasyonları etkilemenin bir yolu olabilir.
Y Kuşağı eğitim, gezi ve koçluk aktivitelerinde yer almaktadır. Bu nedenle bu konular üzerinde finansmanlar genişletilebilir.
11 ülkenin toplamında Y kuşağı üyeleri arasında kendi işini kurmak isteyenlerin oranına bakıldığında yüzde 76 ile Türkiye birinci sırada yer alıyor. Girişimci gençler üzerine geliştirmeler yapılabilir.
Genç kuşakta tek bir marka veya bankayı kullanmak yerine her türlü faydayı sağlayacak çeşitlilik bulunmaktadır. Örneğin sadece bir banka ile değil birden çok banka ile çalışmaktadırlar. Bundan dolayı alternatiflerimiz azaltmak ve tek tercih olabilmek için mobil şube ve internet şube üzerinde onları teşvik etmek ve vazgeçilmez olmak için segmentasyon yapılmalı ve gençler için kampanyalar geliştirilmelidir.
Hazırlayan: İsmail Kazan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Merhaba kıymetli okuyucularım,
Yorumları denetlemeden siteye koyamıyorum. Maalesef uygun olmayan içerikler paylaşan kullanıcılar oluyor ve bunun siteyi ziyaret eden insanları olumsuz etkilemesini istemiyorum. Vaktimin darlığından her zaman yorumlarınıza da yanıt veremiyorum. Anlayışınız için teşekkür ederim.