Kıymetli okuyucular merhaba,
Bugün sizlere birçok banka müşterisinin
kendilerinden tahsil edilmesinden rahatsız olduğu hesap işletim ücreti hakkında
bilgi vermek istiyorum.
Bilindiği gibi bankacılık geçmiş dönemlerde, 10
veya 20 yıl kadar önce, geniş marjlarla yapılabilen ve bankaların açıkçası tali
gelirlere çok fazla ihtiyaç duymadan kredi kullandırımından elde ettikleri
getirinin içinden önemli bir miktarı kendilerine ayırdıktan sonra geri kalanı
mevduata verdikleri bir düzen şeklinde devam ediyordu. Açıkçası bu tarz bir
ortam bankaların fiyatlamalarını daha kolay yaptıkları bir ortamdı. Öbür
taraftan enflasyon riski gibi bir risk elbette karşılarında vardı ama bu da
fiyatlamaya dahil edilip geniş marjlar içinde fiyatlama yapılabiliyordu.
Özellikle 2001 krizinin ardından Türk Bankacılık
sistemi ciddi bir yapılanmaya gitti ve marjlar gittikçe daralmaya başladı.
Krediyi %100’den, mevduatı ise %60’tan fiyatlayan bankacılık yerine mevduata
%8, kredilere %10 fiyat vermeye çalışan ve çok dar bir ortamda kar elde etmeye
gayret eden bir bankacılık geldi. Bu da elbette yeniden yapılanan bankacılık
sektörünü birkaç arayışa itti. Bunlardan ilki maliyetleri düşürmek bir diğeri
de yeni gelir kalemleri bulmaktı. İşte yeni gelir kalemleri bulma noktasında müşteriler
hesap veya kredi kartı ekstrelerinde yeni giderler görmeye başladılar.
Bunlardan belki en fazla gündem olmuş olanı hesap işletim ücretidir.
Hesap işletim ücreti alan bankalar bu ücreti “müşterilerimize
verilen bankacılık hizmetinin karşılığı olarak, banka nezdinde bir hesabın
açılması, işletilmesi, hareketlerinin bilgisayar sisteminde
saklanması/arşivlenmesi, bilgi sistemlerinin geliştirilmesi ve hesapla ilgili
yapılan diğer harcama işlemleri sebebiyle alınan bir ücrettir” diye
tanımlamaktadırlar. Bu durumda müşteriler de ister istemez şunu merak
ediyorlar: Bankalar zaten bu mevduatı aldıkları için bir gelir elde etmektedirler,
çünkü banka temelde bu mevduatı fon kaynağı yaparak kredi
kullandırabilmektedir, “o zaman bu biraz haksızlık olmuyor mu” diye en kibar
deyimi ile serzenişte bulunuyorlar.
Hesap işletim ücreti yılardır bankaların
birçoğunun, müşterilerinin memnun olmadıklarını bilmelerine rağmen almaya devam
ettikleri, kimilerine göre hukuki dayanağı olmayan haksız bir kazanç olarak davalara
konu olan tartışmalı bir gelirdi. Böylece bankalarla müşteriler arasında bir
ihtilaf alanını oluşturuyordu. Tartışmalar bu minvalde sürerken Bankacılık Düzenleme
ve Denetleme Kurumu 3 Ekim 2014 tarihinde yayınladığı “Finansal Tüketicilerden
Alınacak Ücretlere İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” ile tartışmaya
son noktayı koymuştur. Buna göre bankalar ilgili yönetmeliğin 13.maddesinin
1.fıkrasında belirtilen aşağıdaki hüküm ile hesap işletim ücretini almaya gerçek
anlamda hak kazanmışlardır.
“Hesap
işletim ücreti, finansal tüketicinin hesap sayısına bağlı olmaksızın müşteri
bazında ilgili kuruluşun belirlediği dönemlerde tahakkuk ve tahsil edilebilir.
Hesabın yıl içerisinde kapatılması hâlinde, hesabın açık olduğu döneme tekabül
eden ücret alınabilir. Hesap açma ve kapama işlemleri ile hesap cüzdanı
yazdırma işlemlerinden herhangi bir ücret alınamaz.”
BDDK bankalara bu hakkı verirken tüketicileri de
mağdur etmemek için aynı maddenin diğer fıkrasında yer alan aşağıdaki hüküm ile
de haksız kazançların önüne geçmeye çalışmıştır.
“Kesintisiz
olarak, en az yüzseksen gün süreyle hiçbir hesabı hareket görmeyen finansal
tüketicilerden bu süre zarfında hesap işletim ücreti alınamaz. Tahsil
edilemeyen hesap işletim ücreti, tahakkuk tarihinden itibaren en fazla son
oniki aylık dönem için sonradan tahsil edilmek üzere bekletilebilir. Bu dönem
zarfında hesap işletim ücretlerinin tahsili için icra takibi yapılamaz, anılan
oniki aylık dönem sonunda hesap işletim ücretlerinin tahsil edilememesi hâlinde
ise bu ücretler iptal edilir. Finansal tüketici, hesap işletim ücretinin
tahsili amacıyla kredilendirilemez.”
Böylece kullanılmayan hesaplardan hesap işletim
ücreti almanın önü kapanmıştır.
Hesap İşletim Ücreti |
Peki, oluşan yeni ortamda tüketiciler ne
yapmalıdır:
1-
Bankalarının
hesap işletim ücreti alıp almadıklarına bakmalıdırlar. Bunu eğer bugüne kadar fark
etmediler ise hesap ekstresi talep edip buradaki giderleri kontrol edebilirler.
2-
Eğer bu
ücreti vermek istemiyorlarsa aynı bankacılık hizmetini alabilecekleri koşulsuz şekilde
hesap işletim ücreti almayan bankalara yönelebileceklerdir. Bunu bulmak çok
kolay. Arama motorlarından birine “hesap işletim ücreti almayan banka” diye
yazıldığında bir tane çıkıyor zaten.
3-
Bankaları ile
devam etmek istiyorlarsa bankalarının hesap işletim ücreti ne koşulda
almadığına bakmalıdırlar. Bazı bankalar üç fatura ödemesi ile bazıları maaş
ödemesi ile bazıları da emekli ödemesi ile bu ücreti almayabiliyorlar. Elbette bunlar
birer örnek olup bankaların inisiyatifinde farklılaştırılabilir.
Sonuç olarak bugün sizlere hesap işletim ücreti
konusunu anlatmaya çalıştım. Bu konuda benim kanaatimce yakınmaya, bankaları
şikayet etmeye gerek yok. Kanun koyucu bu konuda bir düzenleme yapmış ve
hepimizin buna uyması lazım. Eğer bankanızdan çok memnunsanız yukarıda yazdığım
3.maddeye göre hareket edebilirsiniz. Hayır, benim açımdan değiştirmem de
problem yok diyorsanız da 2.maddeye göre hareket edebilirsiniz. Sonuçta hesap
kapatma ücretsiz
Unutmayın her şey elinizde, sağlıcakla kalın
Not: İlgili mevzuat için http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2014/10/20141003-8.htm
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Merhaba kıymetli okuyucularım,
Yorumları denetlemeden siteye koyamıyorum. Maalesef uygun olmayan içerikler paylaşan kullanıcılar oluyor ve bunun siteyi ziyaret eden insanları olumsuz etkilemesini istemiyorum. Vaktimin darlığından her zaman yorumlarınıza da yanıt veremiyorum. Anlayışınız için teşekkür ederim.