Çağdaş yönetim
düşüncesi işletmenin rasyonel sonuçlar elde etmesi için işçilerin aradıklarını
işte ve iş ortamında bulmaları gerektiğini, en basit şekliyle iş-kişi uyumunun
çok boyutlu olarak gerçekleşmesini etkin yönetimin şartları arasında
görmektedir. İş-kişi uyumu için çalışanları sadece yetenek ve özellik olarak
işlerine uygun olmasının yetmediği; bazı durumlarda yüksek ücretin, işçiye
verilen terfi olanaklarının işçi mutluluğunu sağlamadığı saptanmıştır. Yapılan
çalışmalar sonunda işçinin verimli ve mutlu çalışması için yaptığı işten tatmin
olması gerektiği sonucuna varılmış ve iş tatmini sağlama yolunda yapılacak
çalışmalar özellikli uygulamalar arasında yer almıştır.[1]
Bir işi yapan
kişi, belirli ihtiyaçlarını karşılamak, iş ve iş ortamının kişisel değerlerine
uygun olmasını beklemek durumundadır. Eğer kişinin ihtiyaçları ve sahip olduğu
değer yargıları yaptığı iş ile uyumlu ise ortaya iş tatmini çıkacaktır. İş
tatmini de bireyin işine karşı genel tutumu olarak da görülebilecektir.[2]
İş tatmini ile
ilgili önemli kavramlardan biri tutumlardır. Tutum, en geniş anlamda bir
bireyin belirli bir objeye veya bir kimseye karşı zihinsel açıdan hazır oluş
durumu veya belirli bir biçimdeki vaziyet alışıdır. Bir başka deyimle bireylerin
belirli objelere karşı yaşadığı deneyimler sonucu düzenli tavır alışları,
davranış biçimleridir.[3] Tutumlar
kişinin biçimsel davranış ve düşüncelerini içermektedir. Olumlu veya olumsuz
tutumlara somut bir örnek vermek gerekirse, kişinin değer verip faydalı bulduğu
eşya veya kavramlara karşı tutumunun genellikle olumlu olduğunu belirtmek
mümkündür.[4]
§
Duygusal Bileşen:
Tutum nesnesi ile ilgili olumlu yada olumsuz olarak nitelendirilen duygusal
tecrübelerimizdir. Çalışma yerinde birçok duygusal olayla karşı karşıya
kalırız. Örneğin sıkıntılı bir müşteri işimize engel olabilir, zor bir görevi
tamamladığımız için memnun olabiliriz. Karşı karşıya kalınan bu duygular işimiz
hakkındaki düşüncelerimizi şekillendirir.
§
Bilişsel
Bileşen: Algılarız ile tutumlarımız arasındaki ilişkiyi oluşturur. Bilişsel
bileşen bireyin tutum nesnesi hakkındaki inançlarından oluşur. Eğer bir şeye
ilişkin olumsuz bir tutumumuz varsa, o şey hakkında olumsuz inanç veya
inançlarımız da vardır. Bir tutumun inanç yönü ile duygu yönü karşılıklı olarak
birbirini etkiler. Çalışma yerimizde bilişsel bileşen çalışma arkadaşlarımızın
anlattıklarından ziyade karşı karşıya kaldığımız tecrübelerimiz sonucu gelişir.
§
Davranışsal
Bileşen: Duygu ve inanca uygun olarak hareket etme eğilimidir. İnsanlar şu
yada bu nedenle her zaman duygularına uygun şekilde davranmaz veya
davranamazlar ancak duygulara uygun hareket etme eğilimleri mevcuttur. Bu
nedenle çoğu kez tutumlardan davranışları anlamak mümkündür. Psikologlar,
tutumun davranışsal bileşeninin duyguları etkileyebileceği görüşündedir.
Davranış biçimimizi tutumlarımız şekillendirir.
Tutumlardan
sonra değerler kavramına da değinmek gerekmektedir. Değer bir çeşit inanç olup,
insanların iyiyi, doğruyu ve güzeli tanımlamak için koymuş oldukları ölçütler
veya standartlardır. Bunlar aynı zamanda bireyin insanlara, düşüncelere ve
nesnelere verdiği önem olup bireyin davranışını etkileyebilir.[6] Değer
sistemleri, bireylerin değerlerinin önceliklerini temsil etmekte veya
bireylerin öncelikle önem verdiği hürriyet, zevk, kendine güven, dürüstlük,
itaat ve eşitlik gibi kıstaslar olarak karşımıza çıkmaktadır.[7]
Örgütsel
Davranışta değerlerin önemi oldukça fazladır. Çünkü değerler; tutum ve
güdülerin anlaşılmasında ve algılarımızı etkilemeleri açısından önem taşırlar.
Bireyler örgütlerde neler yapılıp neler neler yapılmaması gerektiğini
deneyimleri ile öğrenmiş durumdadırlar ve buna göre karar vermektedirler. Bu
sebeplerden dolayı değerler örgüt içindeki tutum ve davranışları da
etkilemektedir.[8]
Örgüt içerisinde
önemi açıkça görülen değerleri aşağıdaki şekilde sınıflandırabiliriz:[9]
§
Sonul
değerler: Bir kişinin yaşam boyu ulaşmak istediği amaçlardır.
§
Araçsal
değerler: Bireyin sonul değerlerine ulaşabilmek için sergilediği veya
tercih ettiği davranış kalıplarıdır.
Aşağıdaki tablo
bu değerleri göstermektedir.
Sonul Değerler ve Araçsal Değerlere Örnekler
SONUL DEĞERLER
|
ARAÇSAL DEĞERLER
|
Rahat bir yaşam
|
İstekli (çalışkan, arzulu)
|
Heyecanlı ve aktif bir yaşam
|
Açık görüşlülük
|
Bir şeyi tamamlama duygusu
|
Beceri, etkili
|
Dünyada barış (savaştan uzak)
|
Neşeli, sevinçli
|
Güzelliklerle dolu bir dünya
|
Temizlik, düzenlilik
|
Eşitlik
|
Yürekli
|
Aile güvenliği
|
Bağışlayıcılık
|
Hürriyet
|
Yardımseverlik
|
Mutluluk
|
Dürüstlük
|
İç uyum
|
Hayalcilik, yaratıcılık
|
Olgun bir aşk
|
Bağımsızlık
|
Milli güvenlik
|
Entellektüellik
|
Keyifli bir yaşam
|
Akıllılık, mantıklılık ve
tutarlılık
|
Günahtan arınmışlık
|
Sevilmek
|
Kendi kendine saygı
|
İtaatkar, saygılı
|
Sosyal tanınma
|
Nezaket
|
Gerçek arkadaşlık
|
Sorumluluk
|
Akıllılık (yaşamı olgunlukla
anlama)
|
Kendilik kontrolü yüksek
|
[3] Enver Özkalp ve Çiğdem
Kırel, Örgütsel Davranış (Eskişehir:
Anadolu Üniversitesi, 2004) , s. 72.
[6] Ömer Sadullah, “İnsan
Kaynakları Yönetimine Giriş”, İnsan
Kaynakları Yönetimi. Ed.:Ramazan Geylan (Eskişehir: Anadolu Üniversitesi:
2004), s. 13.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Merhaba kıymetli okuyucularım,
Yorumları denetlemeden siteye koyamıyorum. Maalesef uygun olmayan içerikler paylaşan kullanıcılar oluyor ve bunun siteyi ziyaret eden insanları olumsuz etkilemesini istemiyorum. Vaktimin darlığından her zaman yorumlarınıza da yanıt veremiyorum. Anlayışınız için teşekkür ederim.