Kıymetli okuyucular, daha doğrusu kıymetli gençler desem daha doğru olur, bugün
sizlere 15 yıllık iş hayatımda edindiğim tecrübeler ile bazı naçizane tavsiyeler
paylaşacağım. Bu yazıyı yazmak aklıma çok değerli bir hocamın kendi
üniversitelerine beni davet edip akabinde öğrencilere tavsiyelerde bulunmamı
istemesiyle geldi. 15 yıl öncesine dönüp ben acaba nasıl hissediyordum, hayata
nasıl bakıyordum diye düşünerek genç arkadaşlarımın özellikle ne tür
tavsiyelere ihtiyaç duyacağını tespit etmeye çalıştım. Bunları da birkaç başlık
halinde sizler ile paylaşıyorum:
1-
Uzun dönemli
bir planlamacı olun
Bir düşünür plan hiçbir şeydir ama planlama her şeydir demiş. Bu şu demek
ortamın şartlarına gore sürekli içinde bulunduğunuz durumu analiz edip ileriye
dönük kısa ve uzun dönemli planlar yapın. Bunu tüm hayatınıza adapte edin. Sadece
iş hayatınız olarak düşünmeyin. Örneğin eve giderken ne yiyeceğinizden ne zaman
duş alacağınıza kadar her zaman bir planınız olsun. Bir yere araba ile giderken
aracınızın hızına göre ne zaman varmak istediğiniz yere varabileceğinizi
düşünün. Bu tarz bir yaşam sizin her zaman düşünmenize, analiz yapmanıza ve
problem çözmenize sebep olur. Bunu iş hayatınıza yorumladığınızda ise ne zaman
hangi pozisyona gelebileceğinize dair bir öngörünüz olsun. Bu ortam oluşmaz ise
B ve C planlarınız da her zaman hazır olsun. Elbette ileride bu planlar
değişebilir ama bu sizin bugünden kendinizi iyi hissetmenizi sağlar.
2-
Zamanınızı
iyi yöneterek verimli çalışın ve yaşayın
Hayatınızda kaybedecek en önemli varlığınız zamanınızdır. Hiçbir zaman geri
gelmeyeceğine ve bir save as tuşu ile kaldığınız yerden başlamak mümkün
olmayacağına göre zamanı yönetmeyi öğrenmelisiniz. Bunu sadece iş hayatınızda
yapmayın. Örneğin eve geldiğinizde yemek yiyecek, duş alacak ve çay
içecekseniz, eve gelince yemeğin altını yakıp veya mikrodalgaya yemeğinizi
koyup öyle duşa girin. Duştan çıktığınızda ise çayınızın altını yakıp
yemeğinizi yemeğe başlayın. Bu bile size ne kadar zaman kazandırır
düşünebiliyor musunuz? Ya trafikte kaybettiğimiz zamanlar? Burada seçenek sizin
isterseniz facebookta 15 dk da bir check in yapın ya da daha önce indirdiğiniz
ve gelişiminize katkı sağlayacak bir video serisini izleyin, ya da bir e-kitap
okuyun ya da sesli kitap dinleyin. Burada tercih sizin.
3-
Farklı olun
ve fark edilin
Kıymetli gençler, farklı olmaktaki kastım uzun saçlı olmak, yırtık pantolon
giymek değil. Bundaki amacım yetenek, bilgi, iletişim veya diğer önemli bir
konuda farklı bir duruşunuzun olmasıdır. Örneğin bilgisayar programcısı iseniz
gelecekte önemli olmasını beklediğiniz bir programı bugünden öğrenin. Örneğin
geleceğin Apple’da olduğunu düşünüyorsanız iyi bir IOS yazılımcısı olmaya
çalışın. Siz iş aradığınızda işverenleri ikna etmeye çalışmayın bırakın onlar
sizi ikna etmekle uğraşsınlar. Eğer bankacı olacaksanız veya bankada çalışmaya
başladı iseniz bankacılıkta önemli olan belgeleri veya sertifikaları alın. Mesela
SPK’nın birçok lisanslaması var onları alın ve farklı olun. Ben İngilizce biliyorum
demeye kalmayın, TOEFL alın ve bunu ispat edin. Bazen herkes Mersin’e giderken
siz tersine gidin.
4-
Pozitif olun
ve gayret edin
Zorluklar ile karşılaşacaksınız, bu hayatın bir cilvesidir. Bu zorulukların
işinizin bir sonucu olduğunu ve kaçınılmasının mümkün olmadığını kabul edin. Zor
insanlar, zor görevler, zor mesailer, zor ulaşım şartları vb. bunların hepsine
karşı olumlu bakın, bunların sizi geliştirmek noktasında birer vesile olduğunu
unutmayın. Kariyerinizin alt basamaklarında karşılaşacağınız ufak zorluklar ileride
yaşayacağınız büyük zorlukların birer alıştırmasıdır. Zorlukların yanında çok
çalışmak zorunda olmak da kötü bir şey değildir. İnsanın en mutlu olduğu an
bence yoğun geçirdiği bir günün ardından evine gidip yattığında o gün birçok
işi bitirdiği ve aldığı maaşı hak ettiğini yaşadığı andır. Hep bu anın size
nasıl keyif verdiğini düşünün.
Elbette başka tavsiyelerim de var ama ilk aşamada aklıma gelenler bunlar ve
eminim bunlar bile yeterlidir. Bu yazdıklarını herkes okuyacak ve sonuçta
herkes bunları uygulayacak, o zaman bizim ne özelliğimiz kaldı demeyin. Emin olun
bu yazdıklarımın doğru olduğunu okuyucuların %50’si kabul edecek, bunların
içinden %10’u bunları uygulamaya başlayacak, sadece %2-3’ü bunu bir hayat tarzı
haline getirecektir. İşte bu %2-3’e giren siz olun!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Merhaba kıymetli okuyucularım,
Yorumları denetlemeden siteye koyamıyorum. Maalesef uygun olmayan içerikler paylaşan kullanıcılar oluyor ve bunun siteyi ziyaret eden insanları olumsuz etkilemesini istemiyorum. Vaktimin darlığından her zaman yorumlarınıza da yanıt veremiyorum. Anlayışınız için teşekkür ederim.