12 Kasım 2012 Pazartesi

Dünyadan Kalkınma Bankaları Örnekleri

Uluslararası Düzeyde Faaliyet Gösteren Kalkınma Bankaları

Dünya Bankası

Dünya Bankası (International Bank for Reconstruction and Development - IBRD) 1944 yılında Bretton Woods Konferansında IMF ile aynı zamanda ve aynı konferansta kurulmuştur. Dünya Bankasının belli başlı iki görevi mevcuttu:[1]
  • Özellikle Avrupa’da, II. Dünya Savaşı’nın sona ermesinden sonra savaştan zarar görmüş ekonomilerin imarı için temel araç olarak hareket etme görevi idi.
  • Banka, dünyanın düşük gelirli uluslarının ekonomik kalkınması ile görevlendirilmiştir. Uygulamada, üye devletlerin katkılarından oluşan krediyi veren uluslararası bir kurum olarak faaliyet gösterecekti.
Temelde yukarıdaki gibi özetlenebilecek olan Dünya bankası’nın görevleri kuruluş ana sözleşmesinin 1.maddesinde aşağıdaki gibi yazılmıştır:[2]
  • Üye ülkelerin yeniden inşası ve gelişmesine yardım için yatırımları desteklemek, savaş nedeniyle tahrip olmuş ekonomileri yeniden düzenlemek, üretim araçlarının dönüşümünü sağlamak ve azgelişmiş ülkelerdeki kaynakların ve üretim araçlarının gelişmesine destek olmak,
  • Özel dış yatırımlara garanti vermek veya kredilere destek sağlamak, özel sermayenin yetersiz olduğu durumlarda kendi öz kaynaklarından elde ettiği fonları uygun koşullar ile azgelişmiş ülkelere sunmak,
  • Uluslararası ticaretin uzun vadede dengeli gelişimine destek vermek, üretken kaynakların gelişmesini sağlayacak uluslararası yatırımları desteklemek, böylece üretkenlik artışına çalışma koşullarının iyileştirilmesine ve yaşam düzeyinin yükseltilmesine katkıda bulunmak,
  • Banka tarafından verilen ile diğer uluslararası krediler arasında eşgüdümü sağlamak, boyutları ne olursa olsun öncelikle en yararlı ve acil projelere öncelik tanımak,
  • Uluslararası yatırımların ülkelerin ekonomik koşulları üzerindeki etkilerini dikkate alarak işlemlerini yürütmek ve savaş ekonomisinden sorunsuz biçimde çıkışı kolaylaştırmaktır
Dünya Bankası üye ülkelerin sahibi oldukları her biri birbirleriyle yakından bağlantılı beş kuruluştan oluşmaktadır. Her bir kuruluş gelişmekte olan ülkelerde yoksullukla mücadele ve yaşam standartlarının geliştirilmesi görevinde belirli bir görev üstlenmiştir. Bu kuruluşlar ve görevleri aşağıda belirtilmektedir:[3]
  • Dünya Bankası: 184 üyesi bulunan IBRD orta gelirli ve yoksul fakat kredi değerliliğine sahip ülkelerde kredi, garantiler ve kredi dışı olanaklar aracılığıyla sürdürülebilir kalkınmaya destek vererek ve danışma hizmetlerinde bulunarak yoksulluğu azaltmayı hedeflemektedir.
  • Uluslararası Kalkınma Birliği (International Development Association – IDA): 1960 yılında IBRD’den kredi alacak mali yeterliliğe sahip olmayan çok yoksul ülkelere kredi sağlamak üzere kurulmuştur. Piyasa koşullarında borçlanma kapasiteleri çok düşük olan veya hiç olmayan bu ülkelerin büyük çoğunluğunda ortalama gelir kişi başına yılda 500 doların altında olup birçok insan bunun altında bir gelir ile yaşamını sürdürmeye çalışmaktadır. IDA eğitim, sağlık, temiz su, sağlık koruma gibi temel hizmetlerden daha iyi biçimde yararlanılmasına yardımcı olmakta ve ekonomik kalkınma ile istihdama yönelik reform ve yatırımlara destek vermektedir.
  • 1956 yılında kurulan Uluslararası Finans Kurumu’nun (International Finance Corporation – IFC) amacı gelişmekte olan ülkelerde özel sektör yatırımlarını teşvik ederek ekonomik kalkınmayı sağlamaktır. Bu kuruluş gelişmekte olan ülkelerde sürdürülebilir özel girişime yatırım yapmakta ve müşterilerine uzun vadeli kredi, garanti ve risk yönetimi sağlamaktadır.
  • Uluslararası Yatırım Anlaşmazlıkları Çözüm Merkezi (International Centre for Settlement of Investment Disputes – ICSID) 1966 yılında hükümetler ve yabancı yatımcılar arasındaki yatırım anlaşmazlıklarına çözüm getirmek amacıyla kurulmuştur.
  • 1988 yılında kurulan Çok Taraflı Yatırım Garanti Ajansı (Multilateral Investment Guarantee Agency – MIGA) yabancı sermayenin gelişmekte olan ülkelerde istimlak, paranın konvertibl olmaması, transfer kısıtlamaları, savaş ve sivil karışıklıklar gibi ticari olmayan risklere karşı korunarak teşvik edilebilmesi için garantiler sağlamaktadır.
Asya Kalkınma Bankası

Asya Kalkınma Bankası Aralık 1963'te ilk Asya Ekonomik İşbirliği Konferansı'nda alınan karar ve 1965'te Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Komisyonu tarafından Asya Kalkınma Bankası üzerine alınan karar doğrultusunda kurulmuştur. Asya ekonomik kalkınması üzerine ikinci başkanlık konferansı 29 Kasım -2 Aralık 1965 tarihleri arasında Manila'da yapılmıştır.

Banka, Aralık 1966'da faaliyete geçmiş, 1968'te ise borç vermeye başlamıştır. Banka gelişmekte olan üye ülkelere kredi vermekte ve sermaye yatırımı yapmakta; kalkınma proje ve programlarına teknik yardım ve danışmanlık hizmeti vermekte; kamu ve özel sektör sermayesini kalkınma yatırımları için kullanmakta; üye ülkelerden gelen, kalkınma politika ve planlama yardım isteklerine cevap vermektedir. Kredi sağlama, sermaye yatırımı ve teknik yardım dışında Banka'nın beş stratejik amacı vardır. Ekonomik büyümeyi artırma, fakirliği azaltma, kadınların konumunu yükseltme, insan kaynağını geliştirme (nüfus planlaması dahil) ve doğal kaynak ve çevrenin kullanılmasında yardım sağlamaktır.[4]

Asya Kalkınma Bankası, kendisini finanse eden ve aynı zamanda sahibi bulunan 67 üye ile faaliyetlerine devam etmektedir. Bu üyelerin 48 tanesi Asya bölgesinden olup geri kalan 19 tanesi diğer bölgelerdendir. 2500 kişi istihdam eden ve 50’den fazla ülkeden çalışanı olan bu kuruluşun 2008 yılı sonunda vermiş olduğu krediler 10.5 milyar dolara ulaşmıştır.[5]

Afrika Kalkınma Bankası 

Afrika Kalkınma Bankası Grubu (AfDB) 1963 yılında Afrika Birligi Örgütü (Organisation of African Unity: OAU) tarafından kurulan Afrika Kalkınma Bankası, Afrika Kalkınma Fonu ve Nijerya Tröst Fonu’nu içine alır. Afrika Kalkınma Fonu AfDB Grubunun faizsiz veya çok düşük faizle uzun vadeli kredi veren yan kuruluşudur. Bankanın 75 üye ülkesi 50 bölgesel üye ve 25 bölgesel olmayan ülkelerden meydana gelmektedir.[6]

İlk kurulduğu yıllarda "Yeni sömürgecilik" etkilerinden korunmak amacı ile bağımsız Afrika’lı ülkeler arasında ekonomik işbirliğini geliştirmek üzere kurulduğu da söylenmektedir. 1967 yılında faaliyetlerine başlayan banka Afrika’nın önde gelen finansal kalkınma kuruluşudur. Afrika Kıtası’nın ekonomik dokusu gereği Banka’nın öncelikli hedefleri yoksullukla mücadele, halkların ekonomik ve sosyal refah düzeyinin arttırılması olmuştur. Banka ayrıca, teknik yardımlar, öz sermaye yatırımları ve krediler yoluyla bölgedeki istihdamı ve dolayısıyla refahı geliştirmek için çaba göstermektedir.[7]

Afrika  Kalkınma Bankası, önceleri Afrika dışı bölgelerden üye kabul etmemekteydi. 1972 yılında Afrikalı olmayan ülkelere açık ve bankanın bir yan kuruluşu olan Afrika Kalkınma Fonu oluşturuldu. Fon aracılığıyla üye ülkelere düşük faizli borçlanma olanakları tanınmıştır. 1982 yılında banka stütüsünde yapılan bir değişiklik ile Afrika dışındaki ülkelere de üyelik hakkı verilmiştir.

2008 yılında Afrika Kalkınma Bankası olağan yıllık toplantısında aldığı bir kararla Türkiye'yi üyeliğe kabul ettiğini duyurmuştur. Türkiye, bankanın Afrika dışından üyeliğe kabul ettiği 25. ülke olmuş, ayrıca Türkiye'nin bankanın sermayesine katkıda bulunmasına da onay verildiği bildirilmiştir. Türkiye, AfDB'nin 78. üyesi olarak tescil edilmiştir.  AfDB, Afrika ülkelerinin yanı sıra Japonya, ABD, Fransa, Suudi Arabistan, Hindistan ve Çin'in de aralarında bulunduğu bazı kıta dışı ülkeleri üyeliğe kabul etmiştir.[8]

İslam Kalkınma Bankası

İslam Kalkınma Bankası (IDB) 43 üye Arap ülkesinden meydana gelmekte olup; bu üye ülkelerden Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Kuveyt Banka fonlarının %65’ine katkıda (bağış olarak) bulunmaktadır. Banka Arap dünyasında petrol ihracatından elde edilen dolarları kullanılır duruma getirilmesinde çok etkin olmuştur. Kalkınmanın finansmanı İslami prensiplere göre gerçekleştirilmekte; kalkınma finansmanında faiz yükü yer almamaktadır, onun yerine Banka projelere sermaye iştiraki ve kar/zarar ortaklığı yoluyla katılmaktadır.[9]

IDB’nin faaliyetleri 1968 yılından beri Arap ülkelerindeki yatırımlarda ve projelerin yönetiminde aktif olarak bulunan Arap Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Fonunun (AFESD) faaliyetlerini tamamlamaktadır. Geçmişe bakıldığında, IDB’nin gelişmesi bir kalkınma bankasının hızlı büyümesinin klasik bir örnegini sergilemektedir.

1973 Aralık’ta ise Cidde’de yapılan İslam ülkeleri maliye bakanları toplantısında İslam Kalkınma Bankası’nın kurulmasına karar verilmiştir. Söz konusu toplantıda alınan bu kararı Cezayir, Çad, Mısır, Gine, Ürdün, Kuveyt, Lübnan, Libya, Malezya, Mali, Moritanya, Fas, Nijer, Umman, Pakistan, Katar, Suudi Arabistan, Senegal, Somali, Sudan, Tunus, Birleşik Arap Emirlikleri ve Yemen Arap Cumhuriyeti imzalamıştır.[10] Bu amaçla Asya ve Afrika kalkınma bankalarının kuruluşuna paralel olarak 20 Ekim 1975’te ise Türkiye’nin de içinde bulunduğu 29 İslam ülkesi ile birlikte uluslararası düzeyde ilk İslam bankası İslam Kalkınma Bankası kurulmuştur.[11]

Ortaklık yapısına bakıldığında aşağıdaki tabloda yer alan dağılım göze çarpmaktadır. Buna göre en fazla hissesi bulunan ülkeler içinde ülkemiz 4. sırada göze çarpmaktadır.[12]

İslam Kalkınma Bankası’nın Pay Durumu

Ülke
Payı
Suudi Arabistan
 %27,9
Libya
 %11,2
İran
 %9,8
Türkiye
 %8,8
BAE
 %7,9
Kuveyt
 %7,5
Mısır
 %5,5
Diğer
 %21,8
 (Kaynak: IDB, a.g.e, s.3)

Temelde proje finansmanı, ticaret finansmanı ve özel yardım operasyonları[13] olarak özetlenebilecek faaliyetleri olan bankanın kuruluş amacı doğrultusundaki fonksiyonları aşağıdaki şekilde belirtilebilir:[14]
  • Üye ülkelerdeki kuruluşlara veya verimli projelere sermaye iştirakinde bulunmak,
  • Üye ülkelerdeki kamu ve özel sektör projelerine kredi sağlamak,
  • Üye ülkeler arasındaki ticaretin geliştirilmesine yardımcı olmak ve bu amaçla gerekli çalışmaları yapmak,
  • Üye ülkeler arası teknik işbirliğine yardımcı olmak ve teknik yardım sağlamak,
  • Üye ülkelerde kalkınma faaliyetlerine katkıda bulunan personele eğitim imkanları sağlamak,
  • Müslüman ülkelerdeki ekonomik, mali ve bankacılık faaliyetlerinin İslami kurallara uygun şekilde yürütülmesi yönünde araştırmalar yapmak
Banka üye ülkelerde İslami esaslara uygun bankacılığın geliştirilmesi için 1983 yılında faaliyete geçen İslami Araştırma ve Eğitim Enstitüsü’nü (IRTI) kurmuştur. Bu Enstitü araştırmalar yapmakta, eğitim programları düzenlemekte, yayınlar çıkarmakta ve bankacılık ve ekonomi alanlarında konferanslar düzenlemektedir. Enstitü, İslami esaslara uygun bankacılığın ve ekonomik sistemin geliştirilmesi amacıyla bu alanlarda ödüller dağıtmaktadır. Banka, üye ülkeler arasındaki işbirliğini geliştirmek ve güçlendirmek amacıyla İslam Konferansı Örgütü’nün çeşitli organlarıyla ve özellikle de Ticari ve Ekonomik İşbirliği Komitesi’yle (COMCEC) yakın ilişkiler kurmaktadır.[15]

Ticaret kredilerini için 2005 yılından beri banka şemsiyesi altında faaliyet gösteren  Uluslararası İslam Ticaret Finans Kuruluşu (International Islamic Trade Finance Corporation) ticaretin gelişmesine önemli katkı sağlamaktadır.[16]

Avrupa Yatırım Bankası


Lüksemburg merkezli ve Avrupa Birliği çerçevesinde bağımsız olarak çalışan Avrupa Yatırım Bankası (AYB), genel olarak AB’nin dengeli büyümesine katkıda bulunacak yatırım projelerine kredi sağlamaktadır. Ayrıca AYB, Akdeniz Ülkeleri ve Lome Konvansiyonu ülkelerindeki yatırım projelerini de desteklemektedir. Kar amacı gütmeyen bir kurum olan AYB’nin sermayesi de üye ülkeler tarafından karşılanmaktadır.[17] 1958 yılında kurulan bankada 27 üye devletin iştiraki vardır. Bankanın sermayesi 165 milyar Euro’dur.[18]

Avrupa Yatırım Bankası, her ne kadar yatırım bankası unvanına da sahip olsa temel fonksiyonları açısından bir kalkınma bankası olarak çalışmaktadır. Banka, Avrupa Birliği'nin finans kurumudur; görevi üye devletlerin ekonomik ve sosyal kalkınmasına, dengeli gelişimine ve entegrasyonuna katkıda bulunmaktır. Bu amaçla piyasalardan çok büyük miktarlarda fon toplar ve Birliğin hedefleri ile uyumlu projeleri en iyi koşullarda finanse eder. Birlik dışında ise Avrupa Gelişim Yardımı ve işbirliği politikalarının mali boyutunu uygular.  Avrupa Yatırım Bankası Avrupa Birliği'nin mali kurumu olarak hukuki tüzel kişiliğe ve mali bağımsızlığa sahiptir. Üyeleri Birliğin üye devletleri olup hepsi sermayeye katkıda bulunmaktadırlar.[19]

Avrupa Yatırım Bankası, Türkiye’nin Birliğe üye olma sürecindeki gelişimini desteklemek amacıyla faaliyetlerini ülkemizde geliştirmeye başlamış ve öncelikli olarak aşağıda açıklanan sektörlere destek vermeye başlanmıştır:[20]
  • İş sektörünün desteklenmesi: Bankanın sunmuş olduğu finansal enstrümanlar yelpazesinin genişletilmesi ve yerel para birimi bazında kredi sağlanması suretiyle yabancı kökenli şirketlerin yanı sıra özellikle de ulusal özel sektörün teşvik edilmesi amaçlanmaktadır. Özellikle kırsal kesim planlarını hedef alan doğrudan yabancı yatırımlara tanınan öncelik bundan sonra da devam edecek, bu bağlamda az gelişmiş bölgelerdeki gelişmeyi teşvik eden projelerin yanı sıra sınır ötesi ticareti veya bölgesel entegrasyonu canlandıracak girişimler de özellikle desteklenecektir.
  • AYB, kredi desteğini Belediyelere, şehir içi taşımacılık sektörüne, katı atık ve ısıtma hizmetleri ile su tedarik işletmelerine genişletmek suretiyle altyapı sektörünü teşvik destekletmeye devam edecektir. Avrupa Yatırım Bankası aynı zamanda kamu sektörünün deniz ve hava limanları ile kara ve demiryolu yatırımlarını da destekleyecektir. Banka, kamu ve özel sektör kuruluşlarının enerji üretimi, taşımacılık ve dağıtım alanları ile enerjinin verimliliğine yönelik yatırımlarına refakat etmek suretiyle enerji sektörünü de desteklemeye devam edecektir.
  • AYB, yerel banka ve finansal kurumlarla işbirliği içerisinde finansal kaynakların emre amadeliğini ve çeşitliliğini sağlamakta, müşteriye en uygun koşullarda finansman olanakları sunmakla ülkedeki yatırım ortamının iyileştirilmesini hedef almaktadır.
Gelinen son noktada Avrupa Yatırım Bankası’nın sağladığı kredi toplamı 350 milyar Euro’ya ulaşmıştır. Bu  noktaya ulaşmasında 60 bin e yakın projenin finanse edilmiş olması da önemli olmuştur. Söz konusu projelerden 53 bin tanesi üye ülkelerdeki geri kalanlar da diğer ülkelerdeki projelerdir.[21]

Ulusal Düzeyde Faaliyet Gösteren Kalkınma Bankaları


Evvelce de bir çok kez söz edildiği gibi başta Dünya Bankası olmak üzere pek çok kalkınma bankası Bretton Woods anlasması esnasında önerilen bir modeli takip ederek ortaya çıkmıştır. İlk örnek modelde birtakım özellikler belirlenmiştir. 1968 yılına kadar kalkınma bankalarının özel mülkiyetli olması Dünya Bankası’nın desteği için bir önkosul olarak konulmuştur. Daha sonra bu önkosul kaldırılmış; bununla birlikte, bu bankalar özel sektörü kredilendirmekle sınırlandırılmıştır. Bir de bu bankalara devlet desteği zorunluluğu getirilmiştir; öte yandan, bankanın faaliyetlerinde devletin herhangi bir aktif rolü ve bir hissedar olarak oy hakkı olmayacağı ortaya konulmuştur.[22] İşte kısaca bu şekilde oluşturulmaya başlanan ulusal kalkınma bankalarından bu kısımda bahsedilecektir.

Japon Kalkınma Bankası


Japonya Kalkınma Bankası - JKB (Development Bank of Japan-DBJ), Japon Kalkınma Bankası (Japan Development Bank-JDB) ve Hokkaidu-Tohoku Kalkınma Finansmanı Kamu Kurumu’nun (Hokkaidu-Tohoku Development Finance Public Corporation) tüm hak ve yükümlülükleriyle devredildiği bir kalkınma bankası olarak, 1 Ekim 1999 tarihli Japonya Kalkınma Bankası Kanunu ile kurulmuştur. Diger taraftan, Japonya Bölgesel Kalkınma Kurumu (Japan Regional Development Corporation) ve Japonya Çevre Kurumu’nun (Japan Environment Corporation) finansman fonksiyonları da Japonya Kalkınma Bankası’na devredilmiş durumdadır.[23] 

1951 yılında temelleri atılmış olan bankanın uluslararası hizmetleri:[24]
  • Uluslararası finans faaliyetleri ve
  • Deniz ötesi ekonomik işbirliği faaliyetleri
olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.

Uluslararası finans faaliyetlerinin temel amacı Japonya’nın dış ticaretini, diğer ekonomik aktivitelerini ve bunun yanında uluslar arası finansal düzenin korunmasını desteklemektir.  Deniz ötesi ekonomik işbirliği faaliyetleri ise gelişmekte olan ülkelerin kendi kendilerine yeterli hale gelmelerine finansal destek sağlama amacına yönelik olarak yürütülmektedir. JBIC’ nin Türkiye’de verdiği krediler; imalat sanayi, tarıma dayalı sanayi ve hizmet sektörü kapsamında kullanılmaktadır.
  
Japon Kalkınma bankası [25]günümüzde 1000’i aşkın çalışanı, 14 trilyon Yen’lik aktif büyüklüğü, 12 trilyon Yen’lik kredi tutarı ve 1 trilyon Yen’lik sermayesi ile bölgenin önemli bankalarından biri olarak kabul edilmektedir.

Çin Kalkınma Bankası


Mart 1994’de kurulan Çin Kalkınma Bankası (CDB), 50 milyar RMB (Renminbi - Yuan) sermayeli ve sermayesinin tamamı kamuya ait, politika olusturan ve Çin Devlet Konseyi’nin dogrudan denetimi altında olan bir kalkınma bankasıdır. Yasal devlet kredisinden yararlanan bir kalkınma finansman kurumu olarak çalısmaktadır. Devlet kredisine dayalı ve kanıtlanmıs piyasa performansı ile, Çin Kalkınma Bankası finansman faaliyetleri vasıtasıyla piyasa evrimini destekleyerek ve devlet politikası direktiflerini yerine getirerek hükümetin hedeflerini gerçeklestirmektedir. Halihazırda, CDB’nin ülke çapında 32 subesi ve Hong Kong’da bir temsilcilik ofisi vardır.[26]

2008 yılının sonunda ulaşılan son noktada bankanın toplam aktifleri 3,8 trilyon RMB, toplam kredileri 2,8 trilyon RMB, toplam karı 28 milyar RMB, Aktif karlılığı %0,62 ve özkaynak karlılığı %5,97 olarak ortaya çıkmıştır.[27]

Bankanın faaliyetlerine baktığımızda 2004 yılından sonra özellikle değişen ekonomik koşullar çerçevesinde temelde aşağıdaki fonksiyonları gerçekleştireceği ifade edilmektedir:[28]
  • Banka verilen kredilerin anapara taksitleri ve faizlerinin tahsilinin iyileştirilmesi, tahsil edilemeyen menkul değerler/hisse senedi ortaklıklarının (bad equity holdings) çözümü ve aktif kalitesinin konsolidasyonu ve korunması üzerinde yoğunlaşmaya devam edecektir.
  • Proje geliştirme, proje değerlendirme ve kredi verme aşamalarında, Banka sıkı kredilendirme koşulları uygulayacak ve merkezi hükümetin ve Çin Halk Bankası’nın uyum politikalarına uygun olarak risk önlemeyi artıracaktır.
  • Banka önceden planlama yapacak ve bunu dengeli düzenleme ve koordinasyon vasıtasıyla geliştirecektir. Banka projeleri ve hedefleri öncelik sırasına göre sınıflandırma veya derecelendirme yöntemiyle ve bir öncelik esasına dayalı olarak en önemli projeleri ve sosyal stabilizasyon projelerinin kredilendirilmesine devam ederek, en elverişli biçimde kredi verme işini yapacaktır.
  • Banka hazine işlemleri yönetimini güçlendirecek ve finansman bonosu ihracı ve ilgili işleri geliştirmeye devam edecektir.
  • Banka kredi kapsamının geliştirilmesini arttıracak, kredi yönetimini yükseltecek, banka çapında kredi risk kontrol/denetim mekanizmasının yerli yerine oturtulması konusunda yoğunlaşacak ve belirli bir temele dayalı olarak kredi boyutunu arttırmada ve kredi yönetimi işinde düzenli ilerleme sağlayacaktır.
  • Banka temel işini pekiştirecek, işletme ve yönetim performansını iyileştirecek, kurum içi sistemin kalitesini artıracak, iş koordinasyonunu ve işletme etkinliğini iyileştirecektir.
  • Banka hem iç hem de dış kaynaklarla iyi bağlantılar kurarak eğitim işini ilerletecek ve yoğun eğitim ve bilgi alışverişini yürütecektir.
  • Parti geliştirme ve yönetim ekibini geliştirme girişimini devam ettirecektir. Banka iş pozisyon risklerini izlemeyi sürdürecek ve bu suretle parti üyeleri arasında doğruluğa ve yüksek standartlı ahlak sistemlerine uymayı artıracaktır. Her zaman oldugu gibi, Banka çalışanların çeşitli alanlarda yeterli ve ehil olmalarına imkan vermek ve onları üstün başarı sağlamaya motive etmek ve yaptıkları her şeyden hoşnut olmaları için koşulları ve fırsatları yaratmayı taahhüt edecektir.

Yukarıdaki açıklamalar aslında bir bankanın temel fonksiyonlaırnı değil değişen ekonomik şartlar ve yeni bankacılık ortamında geçerli olan bir banka yönetimini bizlere göstermektedir. Buradan da anlaşılabileceği gibi her kalkınma bankası bu tür bir eylem planı açıklamalı ve ilerleyen dönemlerdeki faaliyetlerinde kuruluşunda yer alan amaçlarına ek olarak mutlaka yeni bazı hususlar koymalıdır.

Kore Kalkınma Bankası

Kore Kalkınma Bankası, 1954 yılında Kore ekonomisinin kalkınmasını desteklemek amacıyla Kore Yeniden Yapılanma Bankası olarak kurulmuş kamusal nitelikte bir kuruluştur.[29] Bir kamu bankası olarak Kore’deki en geniş finansman hizmeti sağlayan kuruluştur.

Kore Kalkınma Bankası (Korea Development Bank), hükümetin Kore’yi bir finansman merkezi haline getirme politikasıyla uyumlu olarak, faaliyetlerini genişletmekte olan bir devlet bankası statüsündedir. Geride kalan elli yıl içinde, Kore Kalkınma Bankası, yurt içindekilerin yanı sıra yurt dışındaki müşterileri de hedefleyen, dört ana finansal hizmet üzerinde odaklanmaya karar vermistir. Bunlar aşağıda gösterilmektedir:[30]
  • Kurumsal bankacılık,
  • Yatırım bankacılığı,
  • Uluslararası bankacılık ve
  • Kurumsal yeniden yapılanma ve danısmanlık.
Bankanın kaynakları aşağıdaki yerlerden gelmektedir:[31]
  • Mevduat (kurum, sirket ve şahıs),
  • Sanayi Fonu Borçlanmaları (her yıl borçlanabileceği miktar Hükümetler tarafından onaylanmaktadır),
  • Kore’nin Sanayileşmesi için Kore Kalkınma Bankası’nca çıkarılmış veya çıkarılmakta olan Sanayi Finansman Bonolarının piyasalarda satışı,
  • Devlet tarafından sağlanan destekler ve dış tahvil ihracı
Burada göze çarpan bir farklılık bankanın kaynakları arasında mevduat bulunmasıdır. Bilindiği gibi ülkemizde yer alan kalkınma ve yatırım bankalarının kaynakları arasında mevduat bulunmamaktadır.
Kore Kalkınma Bankası’nın durumu ve fonksiyonları diğer kalkınma bankalarından bir noktada ayrılmaktadır. Bilindiği gibi bir çok ülke özellikle II.Dünya savaşı’nın yarattığı ekonomik ve sosyal yıkımı tamir edebilmek için faaliyet gösterirken Kore kalkınma bankası bunun yanında bir de kore savaşının yaşattığı yıkım ile uğraşmıştır.

Bu sebeple sistematik olarak, savaş sonrası Güney Kore tarafından uygulamakta olan sanayi politikaları modeli:[32]
  • Desteklenecek şirketlerin ve endüstrilerin hükümet tarafından seçilmesi;
  • Vergi ve finansal kaynakların harekete geçirilmesi ve seçilmiş endüstrileri destekleyecek ticaret politikalarının planlanması ve
  • Hükümetin öncülügünde, sorunlu endüstrilerin ve şirketlerin yeniden yapılandırılması
Aşamalarını kapsayan bir döngü ile tasvir edilmektedir. Burada hükümet, döngünün her aşamasına aktif bir şekilde müdahalede bulunmuştur.

Gelinen son noktada Kore Kalkınma bankasının toplam aktifleri 2008 yılı itibariyle 158 trilyon Kore Won’u, toplam kredileri 76 trilyon Kore Won’u, toplam sermayesi 16 trilyon Won’u bulmuştur. Fakat yaşanan global kriz sebebiyle 2005 yılında %1,01 olan gecikme oranı 2008 yılında %1,19 olmuştur.[33]
  

Hindistan Sınai Kalkınma Bankası


1964 yılında Hindistan Merkez Bankası’nın sahip olduğu bir banka olarak kurulan ve 1976’da sahipliği Hindistan Hükümeti’ne aktarılan IDBI (Industries Development Bank of India)’nın uluslararası finansman bölümü 1982 yılında bünyeden ayrılarak, Hindistan Eximbank’ına dönüştürülmüştür. 1990 yılında kurulan Hindistan Küçük Sanayiler Kalkınma Bankası’nın (Small Industries Development Bank of India) sermayesinin tamamının sahibidir. 1994 yılında % 49’u halka açılmıştır. 2003 itibariyle sermayesinin % 57’si Devlete ait olup kamusal niteliktedir.[34]

IDBI’nin amaçları ve fonksiyonları aşağıda belirtilmektedir:[35]
  • IDBI tarafından desteklenen müşterilere teminat mektupları vermek gibi yabancı para (döviz) hareketlerine ait hizmetler vermek.
  • Müşterilere çeşitli türev ürünler sunmak.
  • İç piyasadan ya da yurt dışından makina, ekipman, hammadde veya servis temin etmek isteyen şirketlere finansman seçenekleri sunmak
  • Döviz veya Rupi kaynaklı kredi almak isteyen şirketlere nakit veya gayrinakit seçenekler sunmak
  • Kredi ve faizlerin IDBI’ye geri ödenmesi, teminat mektupları ödemelerinin IDBI’ye yapılması sırasında oluşabilecek yüksek kur dalgalanmalarına karşı müşterilerini türev işlemler aracılı ile korumak
  • Müşterilerine danışmanlık hizmeti vermek.
IDBI de Kore kalkınma bankası gibi mevduat kabul edebilen bir ticari banka gibi çalışmaktadır. Bu yönü ile de ülkemiz kalkınma bankacılığından ayrılmaktadır.
  

Malezya Sanayi ve Teknoloji Bankası


Malezya Sanayi ve Teknoloji Bankası 1979 yılında kurulmuş olup, 2003 yılı itibariyle sermayesi 750,45 milyon RM (Malezya Rinngiti)’dir. Bankanın amacı; sermaye yoğun, ileri teknoloji gerektiren ve ihracat potansiyeli olan sektörlere uzun vadeli finansman sağlamaktır. Temel faaliyetleri özellikle gemicilik ve imalat sektörüne yoğunlaşmıştır. İmalat sektöründe, yatırım konusunun Malezya Sanayi Kalkınma İdaresi tarafından desteklenen yatırım konusu olması kaydıyla, arsa yatırımı hariç yatırım unsurlarının %85’ine kadar finansman sağlamaktadır. İşletme sermayesi ihtiyacı için de ayrıca finansman sağlanmaktadır.[36]

Bankanın unvanında bulunan sanayi ve teknoloji terimleri aslında bankanın yöneldiği alanları göstermektedir. Asya kaplanlarından biri olarak sayılan bu ülke kalkınmasını bu iki ana hat üzerine kurgulamış gibi görünmektedir. bu kapsamda bankanın amaçları aşağıda belirtilmektedir:[37]
  • Sanayi ve teknoloji yoğun sanayi dallarının büyümesini teşvik etme
  • Başlıca sanayi dalları arasında koordinasyonu sağlayan destekleyici sanayileri geliştirme,
  • Yeni müteşebbisler yetiştirme ve mevcutların da seviyesini yükseltme
  • Küçük ve orta ölçekli müteşebbisleri tesvik etme
  • Öncü sanayileri geliştirme
Söz konusu amaca hizmet etmek için oluşturulmuş olan organizasyon yapısı da aşağıda gösterilmektedir.

Malezya’da yer almasından ve dünyanın İslami bankacılık alanında en büyük ekonomilerinden olmasından dolayı söz konusu bankanın sağladığı finansmanlar diğer bankalardan (İslam kalkınma bankası hariç) aşağıdaki ürünlerde farklılaşmaktadır:
·         Murabaha: Murabaha Türkçe karşılığı olarak karlı satış anlamına gelmektedir. Sermaye sahibinin bir malı satın alarak ve belli bir kar payı ekleyerek müşterisine vadeli olarak satmasıdır.[38] Ticaretle uğraşan kişi veya kurum malı satın almak için Bankadan finansman isteğinde bulunduğunda banka finansmanı nakit olarak sağlamayıp müşterinin yazılı isteği üzerine malı satın alır ve üzerinde anlaştıkları kar payını ekleyerek bu kişiye satar. Bu işlemde malın fiziki olarak mevcut olması bankanın mevcut olan bu malı satın aldıktan sonra alıcıya satması gerekmektedir.
·         Mudaraba: Mudaraba özel bir tür ortaklık olup, taraflardan biri sermaye diğeri ise bilgi birikimini ortaya koymaktadır. Bu durumda sermaye koyana rab-ul mal (müşteri), bu sermayeyi bilgisi ile işletene de mudarib denmektedir (banka).[39]
·         Muşaraka yani iştirak etme, bir işletmenin sermayesine katılma, ona ortak olmak anlamına gelmektedir. Türkçemiz’de de kullandığımız şirket kelimesi Arapça’da da kullanılan bir sözcük olup muşaraka kelimesine kaynak teşkil etmektedir. Bu fon kullandırım yönteminde esas olarak hem sermaye hem de bilgi birikimi ortaklığı öngörülür. Bu ortaklık sermayedarlar arasında imzalanan bir anlaşma ile geçerli olmaktadır.[40] Sermayedar, bir işletmeye sermaye koyar, ortak olur ve kar ile zararı paylaşır. Muşarakanın evvelce anlatılan mudarabadan farkı mudarabada etkin olmayan bir sermayedar diğer tarafta emeğini, tecrübesini ortaya koyan bir girişimci olduğu halde; muşaraka hem sermayedar hem de girişimcinin etkin olduğu bir ortaklıktır. Ayrıca mudarabada mali zararın sermayedara ait olmasına karşılık muşarakada zarar paylaşılmaktadır.[41]
·         İcara: İcara bir gayrimenkulun, makinenin  veya elle tutulur bir aygıtın kiraya verilmesidir. İcara, leasing işlemlerine Arapça’da verilen isimdir. Kiraya verilen varlık kira verene belli süre için menfaat sağlamaktadır.[42] Burada bir iş sahibinin üretim veya faaliyetlerine devamı için gerekli bir aracın veya taşınmaz bir varlığın bankaca satın alınarak üreticiye veya destek isteyene kiralanması hususu bulunmaktadır. Üretici söz edilen aygıtı bir süre kullanmasına karşılık belli bir kira ödemektedir. Ödenecek kira bedeli genellikle kiraya verenin amortisman giderlerini karşıladıktan sonra belirli bir kar payını da kapsayacak şekilde tespit edilmektedir.[43]
·         Tavarruk, faizsiz bankacılık kurumları tarafından özellikle atıl fonlarını değerlendirmek adına kullanılan önemli bir finansman şeklidir. İçerisinde murabaha yapısının kullanıldığı bu finansman yöntemi, işletmeler veya bireylerce nakit sağlamak amacıyla kullanılmaktadır.[44] Geleneksel bankacılık yapan kurumların sağladığı her türlü nakit krediye (ihtiyaç kredileri, kurumsal krediler, küçük işletme kredileri vb.) alternatif olarak doğmuştur.

Görüldüğü gibi Malezya’da yer alan İslami finansman yöntemleri kanalı ile bu banka diğer kalkınma bankalarından ayrılabilmektedir.

Güney Afrika Cumhuriyeti Kalkınma Bankası


Güney Afrika Cumhuriyeti Kalkınma Bankası (DBSA) Güney Afrika’nın ilk altyapı geliştirme finansman kurumudur. DBSA; yoksulluk, adaletsizlik ve bağımlılıktan uzak yetkili ve entegre bir Güney Afrika bölgesini hedeflemektedir. Bu hedefe dönük olarak, DBSA Güney Afrika’da sosyoekonomik kalkınma ve ekonomik entegrasyon için ve Sahranın daha geniş Afrika bölgesine dönük stratejik bir kalkınma ortağı olmak için bir lider değişim aracı olmaya çabalamaktadır.

Güney Afrika Cumhuriyeti hükümeti tarafından 1983 yılında kurulan DBSA Güney Afrika’da mevcut beş kalkınma finansman kurumundan birisidir. 31 Mart 2004 itibariyle ödenmiş sermayesi 200 milyon Rand’dır. DBSA’ya fiziki, sosyal ve ekonomik altyapıyı finanse ederek bölgede sürdürülebilir sosyo-ekonomik kalkınmaya ivme kazandırma görevi verilmiştir. Bunu yaparken, DBSA insan kaynağının gelişmesini ve kurumsal kapasite yaratılmasına katılmakta ve desteklemektedir.[45] 
 


[1] Ahmet Kandemir, Dünyada ve Türkiye’de Kalkınma Bankacılığı ve Kalkınmanın Finansmanı, Ankara: TKB, 2002, s.2.
[2] Dünya Bankası, Kuruluş Ana Sözleşmesi, m.1.
[3] Özlem Tosuner, “Dünya Bankası ve Yoksullukla Mücadele”, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Kocaeli Üniversites SBE, 2007, s.26-27

[5] ADB, “Our Vision - an Asia and Pacific Free of Poverty”, http://www.adb.org/About/default.asp 

[6] Kandemir, a.g.e., s.12.
[7] Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu, “Afrika Kalkınma Bankası”,  http://www.deik.org.tr/pages/TR/DEIK_CokTarafliKuruluslar.aspx?ctID=18&IKID=10
[8] Haberler.com, “Türkiye, Afrika Kalkınma Bankası Üyeliğine Kabul Edildi”,  http://www.haberler.com/turkiye-afrika-kalkinma-bankasi-uyeligine-kabul-haberi/
[9] Kandemir, a.g.e., s.12.
[10] Kandemir, a.g.e., s.13.
[11] Servet Bayındır, İslam Hukuku Penceresinden Faizsiz Bankacılık, İstanbul: Rağbet, 2005, 42.
[12] IDB, Islamic Development Bank Group in Brief, Cidde: IDB, 2007, s.3.
[13] Haşmet Başar, İslam Ekonomileri Arasında Ekonomik İşbirliği, İstanbul: Musiad, 1994, s.21.
[16] Dış İlişkiler Ekonomik Kurulu, “İslam Kalkınma Bankası”,  http://www.deik.org.tr/pages/TR/DEIK_CokTarafliKuruluslar.aspx?ctID=15&IKID=10
[17] Avrupa Birliği Bilgi Merkezi, “Avrupa Yatırım Bankası (AYB) Kredileri”,  http://www.1insaat.com/uploads/TrbBlogs/pdfs_1/13108_1187692944_447.pdf
[19] Mess, “Avrupa Yatırım Bankası”,  http://www.mess.org.tr/ab/absol/Avrupa%20Yatirim%20Bankasi.pdf
[20] Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu, “Avrupa Yatırım Bankası”,  http://www.deik.org.tr/pages/TR/DEIK_CokTarafliKuruluslar.aspx?ctID=13&IKID=10
[21] AYB, “EIB Group: Key Statutory Figures ”,  http://www.eib.org/about/key_figures/index.htm?lang=-en
[22] Kandemir, a.g.e, s.15.
[23] Ahmet Kandemir, Deniz Günay ve diğerleri, Örnek Seçilmiş Ülkelerdeki Kalkınma Bankaları, Ankara: TKB, 2008, s.1.
[24] Hilal Tezcan, Dış Proje Kredileri, Bütçe Sürecinde Ödenekleştirilmesi ve Kullanılması, Ankara: Maliye Bakanlığı, 2007, s.11.
[26] Kandemir, Günay ve diğerleri, a.g.e., s.32.
[28] Kandemir, Günay ve diğerleri, a.g.e., s.48-49.
[30] Leylan Dolun ve A.Hakan Atik, Kalkınma Teorileri ve Modern Kalkınma Bankacılığı Uygulamaları, Ankara: TKB Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Müdürlüğü, 2006, s.57.
[31] Kandemir, Günay ve diğerleri, a.g.e., s.88.
[32] Dolun ve Atik, a.g.e., s.57.
[34] Kandemir, Günay ve diğerleri, a.g.e., s.131.
[35] Kandemir, Günay ve diğerleri, a.g.e., s.134-135.
[36] Kandemir, Günay ve diğerleri, a.g.e., s.184.
[37] Kandemir, Günay ve diğerleri, a.g.e., s.186.
[38] Muhammad Taqi Usmani, An Introduction to Islamic Finance, Pakistan: Idarat-ul Maarif, 2006, s.95.
[39] Muhammad Taqi Usmani, An Introduction to Islamic Finance, Pakistan: Idarat-ul Maarif, 2006, s. 47
[40] Usmani, a.g.e., s. 35.
[41] Mehmet Takan, Bankacılık Teori, Uygulama ve Yönetim, İstanbul: Nobel, 2001, s. 89.[42] Bayındır, a.g.e., s. 17.
[43] Takan, a.g.e., s. 18.
[44] Mohammed Nejatullah Siddiqi, “Economics of Tawarruq”, http://siddiqi.com/mns/Economics_of_Tawarruq.pdf 
[45] Kandemir, Günay ve diğerleri, a.g.e., s.223.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Merhaba kıymetli okuyucularım,
Yorumları denetlemeden siteye koyamıyorum. Maalesef uygun olmayan içerikler paylaşan kullanıcılar oluyor ve bunun siteyi ziyaret eden insanları olumsuz etkilemesini istemiyorum. Vaktimin darlığından her zaman yorumlarınıza da yanıt veremiyorum. Anlayışınız için teşekkür ederim.